Connect with us

Haberler

UPS, dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı

Published

on

 

  •      Global teslimatlar Aralık ayında %20 artış gösterdi
  •       Gönderilerdeki artış ve kötü hava şartları nedeniyle ABD’de maliyetler yükseldi
  •        E-ticaret, çeyrek hacmini dünya genelinde %6,0 arttırdı
  •        Avrupa’daki güçlü büyüme ile birlikte uluslararası ihracat hacmi günlük %9,5 arttı
  •        2013 yılında hissedarlara 6.1 milyar dolar dağıtıldı; Serbest nakit akışı 5.3 milyar dolar oldu
  •        Kapasite arttırmaya yönelik yatırımlar 500 milyon dolar arttırıldı
  •        2014 yılının tamamına yönelik düzeltilmiş hisse başına kazancının 5.05 dolar ile 5.30 dolar arasında olacağı öngörülmekte

UPS, bugün, 2013 yılının dördüncü çeyreğine ait sonuçlara ilişkin ayrıntıları yayınladı. Hisse başına seyreltilmiş kazanç, 2012 yılının dördüncü çeyreğindeki düzeltilmiş sonuçlara oranla 0.07 dolar azalarak toplamda 1.25 dolar olarak gerçekleşti. Aralık ayında teslimatlarda yaşanan %20 artış neticesinde, günlük ortalama paket adedi %6.0 oranında yükseldi. Öngörülen adedin çok üzerine çıkılması ve kötü hava koşulları, sonuçları olumsuz etkileyerek ABD’de ek operasyon giderine neden oldu.

UPS, 2012 yılının dördüncü çeyreğinde emeklilik fonunun gerçeğe uygun değerlemesiyle vergi sonrası, gayri nakdi 3.0 milyar dolarlık harcama nedeniyle 1.83 dolarlık seyreltilmiş hisse başına zarar bildirdi.

UPS Başkanı ve CEO’su Scott Davis, “Perakende pazarı, doğrudan tüketiciye modeline geçiş yaptığından, çok daha fazla sayıda şirket UPS’nin çözümlerini kullanmaya başladı. Bunun neticesinde, adette öngörülemeyen bir artış yaşadık ve en iyimser planlarımızın bile üzerine çıktık.” dedi.

Davis açıklamalarına devam etti, “Gönderi adedindeki artış, ulaştırma ağımızı zorladığı için gecikmelere neden oldu. UPS, maliyetten çok hizmete önem vererek bu durumu çözmek için ek personel ve ekipman kullandı. UPS, pazarın ihtiyaçlarını karşılayabilmemizi sağlamak için gerekli olan yatırımları ve operasyonel iyileştirmeleri gerçekleştirecektir.”

Şirket, 2013 yılının düzeltilmiş sonuçlarının %11 ile %16 üzerinde olmak üzere tüm yılın hisse başına seyreltilmiş kazancının 5.05 dolar ile 5.30 dolar aralığında olmasını bekliyor.

UPS, dördüncü çeyrek boyunca günde 20 milyon paket teslim etti. 2013 yılındaki toplam gönderi adedi, 2012 yılına oranla %3.9’luk bir artışla 4.3 milyar adede çıktı.

Tatil döneminde, günlük global teslimatlar 23 Aralık tarihinde 31 milyon adedi aşarak tepe noktasına ulaştı ve beş günlük süreçte günde 29 milyon paketin üzerinde gerçekleşerek beklentileri aştı. UPS’nin bu dönem içerisinde şirketin önceki en yüksek teslimat adedini aştığı gün sayısı 10 oldu.

Nakit Akışı

31 Aralık tarihinde sona eren yılda UPS, %120’nin üzerinde bir net geliri nakde dönüştürme oranı yakalayarak 5.3 milyar dolarlık bir serbest nakit akışı sağladı. Şirket, önceki yıla oranla yaklaşık %9’luk bir artışla 2.3 milyar dolar kar payı ödemesi yaptı ve yaklaşık 3.8 milyar dolar karşılığında 43 milyondan fazla hissesini geri satın aldı.

ABD Yurtiçi Paket Gönderimi

ABD Yurtiçi Paket Gönderimi dördüncü çeyrek geliri %4.2’lik bir artışla 9.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sırasıyla %8.0 ve %5.8 ile Ertelenmiş ve Karayolu Taşımacılık segmentinin katkısıyla günlük paket adedi %5.6 artış gösterdi.

Düşük yakıt ek ücretleri, ürün ve müşteri karmasındaki değişikliklerin yanı sıra yüksek hizmet geri ödemelerinin de düşüşe olan katkısıyla paket başına toplam gelir %1.3 oranında azaldı. UPS SurePost’ta yaşanan %30’un üzerindeki artışın da gösterdiği üzere, göndericiler hızlı teslimat yerine düşük maliyeti seçerek UPS portföyünü kullanmaya devam ettiler.

Beklenenin üzerindeki gönderi artışı ve olumsuz hava şartları ile ilişkili ek maliyetler nedeniyle faaliyet karı önceki yılın düzeltilmiş sonuçlarına oranla 178 milyon dolar düşüşle toplamda 1.2 milyar dolar oldu. Hizmet vaatlerinin karşılanması amacıyla ek kaynak kullanılması nedeniyle maaş ve personele sağlanan yan haklarda artış oldu. UPS, dördüncü çeyrek içerisinde toplamda 85.000 geçici personel çalıştırarak mevsimsel işe alım hedefini 30.000 kişi aştı. Şirket ayrıca, çok daha yüksek satın alınmış ulaştırma giderleriyle karşılaştı.

Rapor edilmiş verilere göre, 2012 yılının dördüncü çeyreğindeki faaliyet zararı, emeklilik fonunun gerçeğe uygun değerlemesi neticesinde 1.8 milyar dolar oldu.

Uluslararası Paket Gönderimi

Uluslararası paket gönderimi geliri, günlük paket adedinde yaşanan %8.8’lik artışla birlikte %5.3 artarak 3.4 milyar dolar oldu. UPS İhracat ürünleri, özellikle Avrupa’daki %13’lük büyüme ve Asya-Avrupa ticaret hattındaki çarpıcı büyüme ile günlük %9.5 oranında arttı. Polonya, İtalya ve Kanada’daki güçlü büyümeyle birlikte ABD dışı yurt içi ürünler ise %8.2 oranında arttı. Aralık ayı içerisinde segment, dört milyon adedin üzerine çıkarak en yüksek adet günü sayısına ulaştı ve geçtiğimiz yılın en yüksek adet günü sayısı 11 gün geçti.

İhracat getirisi, düşük yakıt ek ücretleri ve müşterilerin premium dışı ürünleri tercih etmesi neticesinde, kur farkları etkisinden arındırıldığında %3.4 azaldı. Pan-Avrupa gönderilerindeki çift haneli artışlar da adet başına geliri düşürdü.

Faaliyet karı %7.6 artarak 537 milyon dolara çıktı. Faaliyet marjı, geçtiğimiz yılın düzeltilmiş sonuçlarına oranla 30 baz puan yükselerek %15.9 oldu.

Rapor edilmiş verilere göre, 2012 yılının dördüncü çeyreğindeki faaliyet zararı, emeklilik fonunun gerçeğe uygun değerlemesi neticesinde 442 milyon dolar oldu.

Tedarik Zinciri ve Nakliye

Segmentin gelirleri, Nakliye birimindeki gerileme nedeniyle %5.8 azalarak 2.3 milyar dolara düştü. Dağıtımdaki iyileşmeler Nakliye ve UPS Freight’taki gerilemeler ile dengelendiğinden, faaliyet karı 2012 yılının düzeltilmiş sonuçları ile karşılaştırıldığında aynı kaldı.

Rapor edilmiş verilere göre, 2012 yılının dördüncü çeyreğindeki faaliyet zararı, emeklilik fonunun gerçeğe uygun değerlemesi neticesinde 541 milyon dolar oldu.

Nakliye birimi, Uluslararası Hava Gönderimi’nde azalan tonaj ve kilo başına gelir nedeniyle bir gelir azalması yaşadı. Gemi Yükü iş birimi, gönderilerde ve faaliyet marjında artış bildirdi.

Dağıtım gelirleri geçtiğimiz yıla oranla artış gösterdi. İyileşen sonuçlara, perakende ve sağlık hizmetleri sektörleri katkıda bulundu. Global ayak izi toplamda 2 milyon metrekareden fazla bir alanla yıl içerisinde 284 tesise çıktı.

UPS Freight LTL gelirleri, LTL tonajı ve fiyattaki iyileşmeler neticesinden önceki yıla oranla %2.3 artış gösterdi.

Genel Bakış

Şirket, 2014 yılında UPS hisselerine yönelik 2.7 milyar dolarlık bir geri alım gerçekleştirmeyi planladığını duyurdu. Sermaye harcamalarının 2.5 milyar dolar civarında olması bekleniyor. Bu, operasyonel teknolojilerde hızlandırılan konuşlandırmaları ve kapasite genişletme ile aktarma merkezi modernizasyonuna yönelik 500 milyon dolar artan yatırımları içeriyor.

UPS CFO’su Kurt Kuehn, “Yıl karşılaştığımız zorluklarla sona ererken, kendimizi adapte etme yeteneğimize güveniyoruz ve 2014 yılında çok daha iyi sonuçlar bekliyoruz. UPS, tüm segmentlerde biraz daha iyi bir ekonomik ortamla birlikte ve 2013 yılının düzeltilmiş sonuçlarına oranla %11 ile %16’lık bir artışla 5.05 dolar ile 5.30 dolarlık yılın tamamına ilişkin hisse başına kazanç öngörüsü ile birlikte dengeli bir kar artışı bekliyor.” dedi.

 

UPS, paket ve kargo taşımacılığı, uluslararası ticaretin kolaylaştırılması ve iş dünyasının daha etkili bir şekilde yönetilmesi için ileri teknolojinin kullanılmasını sağlayarak lojistik alanında global liderdir. Merkezi Atlanta, ABD’de bulunan UPS, dünya genelinde 220’den fazla ülke ve bölgeye hizmet vermektedir. Şirket web sitesi adresi UPS.com ve kurumsal blog adresi de blog.ups.com’dur. pressroom.ups.com/ ‘den UPS haberlerine ulaşabilirsiniz.

Continue Reading
Advertisement
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Dicle Elektrik’ten Ekosisteme Sürdürülebilir Aydınlatma Çözümü

Published

on

By

Sokak ve cadde aydınlatmalarında öncü bir yeniliğe imza atan Dicle Elektrik, EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini titiz bir çalışmanın ardından başarıyla hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini ifade etti.

Hizmet bölgesinde bulunan 6 ilde çevre odaklı sürdürülebilir çalışmalara imza atan Dicle Elektrik, devrim niteliğinde kabul edilebilecek bir projesini daha tamamladı. Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi mühendislerinin fikrinden doğan ve 18 aylık titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu “Makaralı Aydınlatma Direği” projesi başarıyla tamamlandı.

Hem iş güvenliğine hem de çevre korumasına katkı
Makaralı Aydınlatma Direği projesinin, hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor.

Yeni aydınlatma direklerimizden Diyarbakır Genel Müdürlük binamız önünde iki adet prototipi de sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler; hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” diye konuştu.

“Karbon ayak izi yüzde 30’a varan oranda azalacak”
EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle Ar-Ge Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.

 

Continue Reading

Haberler

Türk Loydu, klaslamanın en önemli kuruluşu IACS’ın 12. üyesi oldu

Published

on

By

Türk Loydu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS’ın 12. üyesi olarak kabul edildi. Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği (IACS) üyeliği, uluslararası deniz emniyeti, çevre koruma ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda Türk Loydu’nun etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.

1930’lara dayanan çalışmalarıyla resmi olarak 11 Eylül 1968 yılında kurulan, güvenli gemilere ve temiz denizlere adanmış olmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS; teknik destek, uyumluluk doğrulaması, araştırma ve geliştirme yoluyla deniz güvenliği ve düzenlemelerine benzersiz bir katkı sağlıyor. Dünyanın kargo taşıma tonajının %90’ından fazlası, IACS üyelerinin belirlediği sınıflandırma, inşaat ve ömür boyu uyumluluk kuralları ve standartları kapsamında yer alıyor. 2001 yılında SWEDAC’tan ISO 17021 standardına göre akreditasyon alarak bu kapsamda akredite edilen ilk ulusal kuruluş olan Türk Loydu Vakfı, 2006’ya gelindiğinde Paris Mou Yüksek Performans Listesi’nde ilk kez yer alan ve Avrupa Birliği’nden onaylanmış kuruluş olarak tescil ediliyor. 2011 yılında da küresel klaslama pazarının en önemli kuruluşu olan IACS tarafından klas kuruluşu statüsü ile tescil edilen Türk Loydu, günümüzde resmi olarak IACS üyeliğine hak kazanarak, birliğin 12. üyesi oluyor.

Konuyla ilgili olarak Türk Loydu tarafından, “Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük onur!” başlığıyla servis edilen açıklamada, şu ifadeler kullanılıyor: “Günümüzde Türk Loydu, denizcilik sektörü başta olmak üzere enerjiden imalata, savunma sanayiinden lojistiğe kadar tüm sektörlerde; klaslama, denetim, kalite yönetim ve ileri mühendislik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çok sayıda bilimsel ve teknik konferanslarda yer almanın yanı sıra aynı zamanda eğitimler veriyor, çok sayıda öğrenciye burs desteği sağlıyor. 1962 yılında Gemi Mühendisleri Odası tarafından kurulan Türk Loydu bugüne kadar yaklaşık 3000 adet geminin klaslama hizmetinin yanı sıra, Türkiye ekonomisinin can damarı olan dünyaya mal olmuş projelere de imza atıyor. 61 yıllık tarihinde altmış biri aşkın dev proje, Türk Loydu’nun da imzası ve çalışmalarıyla hayata geçti. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Yüksek Hızlı Tren, TCG Anadolu Gemisi, Nene Hatun Sondaj Gemisi, Rize-Artvin Havalimanı, birçok futbol stadyumu bunlardan sadece birkaçıdır. Klaslama, yasal sertifikasyon, test, muayene, belgelendirme ve onaylanmış kuruluş hizmetlerini 2017 yılından itibaren Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Hizmetleri A.Ş. bünyesinde yerine getiren Türk Loydu Vakfı, fiziki alanlarının yeterliliği ve gelişmeye açık oluşu ile büyüme yolunda hızla ilerliyor. Türk Loydu, Türkiye’nin milli kuruluşudur. Yetkisi olan alanlar hemen hemen Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin tamamını içermektedir ve IACS üyeliğimiz ile büyümenin, gelişmenin ve ülkemize katkı sağlamanın faydası ve gururu 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nindir.”

Continue Reading

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Published

on

By

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Continue Reading

Yorumlar

  • {{{ review.rating_post_title }}}
    User Avatar
    {{{ review.rating_title }}}

    {{{review.rating_comment | sstr | nl2br}}}

    Show

Trendler