Connect with us

Şirket Raporları

ZF 2019 Finansal Sonuçları: Yeni siparişler ve yüksek yatırımlar ZF’yi zorlu piyasa koşullarına hazırlıyor

Published

on

Friedrichshafen, Almanya. ZF Friedrichshafen AG, 2019 yazında revize edilen yıllık hedeflerine zorlu bir ortamda ulaştı. 36,5 milyar Avro olan şirket cirosu (para birimi ve birleşme & satın alma etkilerine göre ayarlanmıştır) bir önceki yılın 36,9 milyar Avroluk (organik olarak eksi yüzde 1,9) rakamının biraz altında kaldı. Düzeltilmiş faaliyet karı 1,5 milyar € (2018: 2,1 milyar €) ve düzeltilmiş faaliyet kâr marjı yüzde 4,1(2018: yüzde 5,6) oldu. Aralık sonunda ZF’nin dünya çapında 147.797 çalışanı bulunuyordu. COVID-19’un doğurduğu sonuçlarla başa çıkmak için acil önceliklerinin yanı sıra ZF, geleceğin mobilite ihtiyaçlarını da şekillendirmek için “Yeni Nesil Mobilite” stratejisinin uzun vadeli hedeflerini takip ediyor.

Friedrichshafen’da düzenlenen basın toplantısında konuşan ZF Group CEO’su Wolf-Henning Scheider, “Şu anda piyasaların bir gecede nasıl çöktüğüne tanık oluyoruz” dedi. “ZF’de, COVID-19’un yayılmasına hızlı ve kararlı bir şekilde müdahale ettik ve çalışanlarımızın sağlığına ve çıkarlarına şirketin çıkarları doğrultusunda en iyi şekilde öncelik verdik. Amacımız, uygun araçların bulunduğu her yerde istihdam ve gelir sağlayarak ZF’deki yolumuzu takip etmek. Bunu yaparken sosyal sorumluluğumuzun bilincinde hareket ediyor ve çalışanlarımızın sağlığının korunmasına katkıda bulunuyoruz. Ayrıca, şu anda tüm şirketler için zorlayıcı ekonomik koşulların dengelenmesine yardımcı olabiliriz.” dedi.

Scheider, ZF’nin bu ciddi durumda bile kendinden emin bir şekilde müşterilerinin ve araç üreticilerinin operasyonlarına tekrar başlaması ile Avrupa ve ABD’deki tesislerde üretimi arttırmaya hazırlandığını vurguladı. Asya’da üretime kaldığı yerden devam edilmeye başlandı. Scheider, “Güvenilir bir iş ortağı olarak müşterilerimizin ve tedarikçilerimizin yanında olmaya ve ihtiyaç duyduklarında onları desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

2019’da yüksek harcamalar ve piyasadaki zayıflıklar ile nitelendirilen önemli rakamlar

ZF Group’un 2019’daki 36,5 milyar € seviyesindeki satışları, bir önceki yılın (36,9 milyar €) altında kaldı. Kur farkı ve birleşme & satın alma etkilerinden arındırılmış organik satışlar yüzde 1,9 azaldı. Scheider, “Global ekonomik koşullar ve endüstrimizin genel anlamda dönüşümüne bağlı karşılaştığı zorluklar geçen yıl piyasa üzerinde somut bir etki yarattı” dedi. “Yine de yeni nesil hibrit özellikli 8 vitesli otomatik şanzımanımız ile otomobil ve otobüs segmentlerine yönelik elektrikli tahrik sistemleri örneğindeki gibi çok sayıda yüksek hacimli sipariş aldık.”

Düzeltilmiş FAVÖK 1,5 milyar € (2018: 2,1 milyar €) olarak gerçekleşirken, düzeltilmiş FAVÖK marjı ise yüzde 4,1’e (2018: yüzde 5,6) geriledi. Kazançları, yükselen araştırma ve geliştirme (AR-GE) harcamaları ve gelecekteki teknolojiler için yeni tesis (örneğin Almanya, Sırbistan ve Çin’deki elektrikli araç üretim tesisleri) kurulumu etkiledi. Buna ek olarak, otomotiv endüstrisindeki ekonomik gerileme de sonuca katkıda bulundu. Birleşme ve satın alma işlemleri için düzeltilmiş serbest nakit akışı 803 milyon € (2018: 891 milyon €) olarak gerçekleşti.

ZF, zayıf piyasalara istikrarlı bir şekilde müdahale etti, yatırımları gözden geçirdi ve gereken yerde yatırımları erteledi. ZF Group CFO’su Dr. Konstantin Sauer, “Maliyet yapımızı değişen piyasa durumuna göre ayarlayabildik” dedi. Sözlerine “Bu, ZF’nin mali sonuçlarının 2019 ortalarında öngörülen ve revize edilen aralıkta kalmasını sağladı. Ancak, bu rakamlar uzun vadeli stratejik hedeflerimizi karşılamıyor. Bu nedenle, daha fazla gelişme kaydetmek için maliyet yapımız üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. İş süreçlerinin artan şekilde dijitalleşmesi de buna katkıda bulunmalıdır.” diye devam etti.

Maddi duran varlıklara yapılan yatırımlar 1,9 milyar € tutarında (2018: 1,6 milyar €) gerçekleşti. Yüzde 5,2 ile yatırım oranı 2018’e göre önemli oranda yükseldi (yüzde 4,3).

CFO Sauer’in de açıkladığı gibi, ticari araç fren üreticisi WABCO’nun planlanan satın alımını finanse etmek başarılı bir hareketti. Bu amaçla ZF, geçtiğimiz Ekim ayında sermaye piyasasına toplam 4,8 milyar € ‘luk tahvil ve bono kredileri verdi. Sauer, “Bu finansmana beklediğimizden çok daha fazla yatırımcıdan talep geldi” dedi. “Bu durum, mali piyasanın bu satın alma potansiyelini gördüğünü ve desteklediğini gösteriyor.”

Araştırma ve geliştirmeye daha fazla kaynak ve yeni ortaklıklar

Zorlu ortama rağmen, ZF Ar-Ge harcamalarını 2,7 milyar € ‘ya çıkardı (2018: 2,5 milyar €). Ar-Ge oranı yüzde 6,7’den yüzde 7,3’e yükseldi. ZF Group CEO’su Scheider, “Mevcut krizi aştığımızda, geleceğin teknolojilerine odaklanmaya devam etmek istiyoruz” dedi. “Bu, lider sistem tedarikçisi olarak yetkinliklerimize yenilerini eklememizi sağlayacak.”

ZF’nin kendi kaynaklarına ek olarak, katılımlar ve ortaklıklar şirketin Ar-Ge’sinde, özellikle otomatik tahrik sistemlerinde belirleyici bir rol oynuyor. Bunlar örneğin, köklü bir otonom elektrikli yolcu taşıma sistemleri tedarikçisi olan Hollandalı şirket 2getthere’ın yüzde 60’lık çoğunluk hissesinin satın alınmasını ve buna ek olarak, geliştirme süreçlerini iyileştirmek ve ZF’nin yazılım yeteneklerini önemli ölçüde artırmak amacıyla Microsoft ile yakın zamanda üzerinde anlaşmaya varılan iş birliğini içeriyor. Scheider, “Bu durum, yazılım güncellemeleri için esneklik ve kısa teslimat sürelerine ihtiyaç duyan müşterilerimiz için önemli” dedi. “Ayrıca, donanım henüz mevcut olmasa bile yazılım geliştirebileceğiz. ZF, otomotiv pazarında bireysel ürünler olarak da yazılım çözümleri sunacak.” dedi.

Yıl öncesi rakamının biraz altında çalışan sayısı

2019’un sonunda, ZF dünya çapında 147.797 (2018: 148.969) personel istihdam etti. Asıl plan, işgücünü arttırmakken, yaşanan yüzde 0,8’lik düşüş, ekonomik iklimin zayıfladığını gösteriyor. ZF, piyasa koşulları nedeniyle Çin’deki kapasitesinde (%9,7 düşüşle 13.289 çalışana) ve ABD’de (%7,5 düşüşle 11.069 çalışana) düzenlemeye gitti. Almanya’da çalışan sayısı bir önceki yıl olduğu gibi 50.900 civarında kaldı. Elektrikli mobilite, otonom sürüş ve yazılım geliştirme alanlarında ek istihdam yaratıldı. Bu şu anda dünya çapında araştırma ve geliştirme alanında çalışan yaklaşık 19.400 (2018: 17.100) çalışan bulunuyor.

2040 yılına kadar iklim koruma hedefleri belirlendi

Geleceğe yönelik mobilite çözümleri sağlayıcısı olarak ZF, lokasyonlarında hem temiz ve verimli teknolojiler sunarak hem de CO2 ayak izini azaltarak Paris Anlaşması’na bağlı kalıyor. Bu amaçla, şirket geçen yıl Kurumsal Karbon Ayak İzi’ne (CCF) dayanan bir iklim koruma stratejisi geliştirdi. Bu stratejide, ZF tesislerindeki sera gazı emisyonlarını (özellikle CO2) büyük ölçüde azaltmayı hedefliyor. Scheider, “Hedefimiz, BM İklim Konseyi’nin şartnamelerine uygun olarak 2040 yılına kadar iklim koruma hedeflerini gerçekleştirmek” dedi. “Bunu başarmak için mevcut enerji verimliliği programlarımızı genişletiyoruz ve kendi kaynaklarımızdan gelen yeşil enerjiye daha fazla odaklanıyoruz.” ZF, rüzgâr enerjisiyle sürdürülebilir enerji üreterek, tesislerinin dışındaki iklimi korumaya da önemli bir katkı sağlıyor.

2020 genel görünümü

ZF’nin yıllık mali tablolarının onaylanmasının ardından yayılan COVID-19 ile birlikte global ekonomik durumda köklü değişiklikler meydana geldi. Scheider, “Dünya sosyal ve ekonomik durma noktasına geldiğinde, benzeri görülmemiş bir durumla karşı karşıya kalırız” dedi. “Etkileri belirsiz, bu yüzden şu anda 2020 için geçerli bir tahmin yapabilecek durumda değiliz. Çalışanlarımızı korumak, virüsün yayılmasını durdurmak ve şirketimizin istikrarını sağlamak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. ‘Yeni Nesil Mobilite’ stratejimizle gelecek için planlanan mobilitenin gerçeğe dönüştürülmesi için uzun vadeli iyi bir hazırlık yaptık.” dedi. Hibrit özellikli 8 vitesli otomatik şanzıman için aldığımız yedi milyar avroluk siparişler ve aktif güvenlik teknolojisi (Entegre Fren Sistemi/IBC) alanındaki yeni işler, elektrikli otobüs tahrik sistemlerine olan talebin sürekli artması ve otomatik tahrik sistemleri için Ar-Ge siparişleri ile birlikte ZF’nin sağlam ve uzun vadeli perspektifleri bulunuyor.

Önemli rakamlara bakış

2019 2018
ZF’nin konsolide Grup satışları 36,5 milyar € (milyar) 36,9 milyar €
Global işgücü 147.797 148.969
FAVÖK (düzeltilmiş) 1,5 milyar € 2,1 milyar €
FAVÖK marjı (düzeltilmiş) %4,1 %5,6
Ar-Ge Harcamaları 2,7 milyar € 2,5 milyar €
Sabit varlık yatırımları 1,9 milyar € 1,6 milyar €
Öz Kaynak Oranı %22,0 %26,2
Serbest nakit akışı (düzeltilmiş) 803 milyon € 891 milyon €
Avrupa Satışları 16,7 milyar € 17,4 milyar €
–          Almanya’dakiler 7,1 milyar € 7,4 milyar €
Kuzey Amerika satışları 10,4 milyar € 10,3 milyar €
–          ABD Satışları 8,8 milyar € 8,4 milyar €
Güney Amerika satışları 1,1 milyar € 1,0 milyar €
Asya – Pasifik satışları 7,8 milyar € 8,0 milyar €
–          Çin satışları 5,8 milyar € 6,2 milyar €
Afrika satışları 469 milyon € 233 milyon €

 

Continue Reading
Advertisement
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şirket Raporları

Henkel 31. Sürdürülebilirlik Raporunu yayınladı

Published

on

By

Henkel, 2021’de sürdürülebilirlik stratejisini iş faaliyetlerinde daha güçlü bir şekilde devam ettirdi. Faaliyetlerinden kaynaklanan karbondioksit salınımını azalttı (özellikle yeşil elektriğe geçiş yaparak) ve ham maddelerin sürdürülebilir kullanımı ve sürdürülebilir finansın da aralarında bulunduğu birçok alanda ilerleme sağladı. 2021’in sonuna kadar Henkel, üretimlerinden kaynaklanan karbondioksit ayak izini yarı oranda azaltmayı başardı. Henkel 2021 sonu itibariyle 21 ülkede, üretimde kullandığı elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir hale dönüştürdü. Henkel bugün hâlihazırda yüzde 68 oranında yenilenebilir elektrik kullanımı seviyesine ulaşmış durumda.

Henkel CEO’su Carsten Knobel, “Sürdürülebilirlik şirketimizin DNA’sında var ve iş yapış şeklimizin önemli bir unsuru. Stratejik önceliklerimiz arasında yer alan inovasyon ve dijitalleşme ile birlikte, sürdürülebilirlik de ‘Amaca Yönelik Büyüme’ gündemimizin merkezinde yer alıyor. Sürdürülebilirlik, aynı zamanda temel değerlerimizden biri ve kurumsal yaklaşımımızda da nihai amaç olarak yerini almış durumda: ‘Pioneers at heart for the good of generations’ (Gelecek Nesiller İçin İyiliğe Öncülük Ediyoruz) ilkemizle hareket ediyoruz. Daha da iddialı hedeflerle belirlediğimiz sürdürülebilirlik stratejimiz ile dönüşümümüze hız kazandırırken, portföyümüzü ve süreçlerimizi de sürdürülebilirlik doğrultusunda daha güçlü bir şekilde geliştireceğiz.” şeklinde konuştu.

Hedef, 2025’te tüm ambalajların yüzde 100 geri dönüştürülebilir olması

Henkel, üretimlerinden kaynaklanan karbon ayak izini 2025’e kadar yüzde 65 oranında azaltmayı hedefliyor (baz alınan 2010 yılına kıyasla). Şirket bunu başarmak için enerji verimliliğini artırmaya odaklanıyor ve kullandığı elektriğin yüzde 100’ünü, 2030 yılına kadar sadece yenilenebilir kaynaklardan sağlar hale gelmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda Henkel, değer zinciri boyunca çeşitli ortakların yanı sıra, Plastic Bank ve Ellen MacArthur Vakfı tarafından yürütülen Yeni Plastik Ekonomisi (New Plastics Economy) gibi uluslararası girişimlerle beraber çalışıyor. Öne çıkan 2025 hedeflerinden biri, Henkel ambalajlarının yüzde 100 oranında geri dönüştürülebilir ya da yeniden kullanılabilir hale getirilmesi. Bu hedef, 2021 sonu itibariyle hâlihazırda yaklaşık yüzde 86 oranında gerçekleşmiş durumda. Henkel aynı zamanda, tüketici ürünlerinin tüm plastik ambalajlarında kullanılan geri dönüştürülmüş malzeme oranını 2025’e kadar dünya genelinde yüzde 30 seviyesinin üzerine çıkarmak için istikrarlı bir şekilde çalışıyor. 2021 sonu itibariyle bu oran yaklaşık yüzde 18’e çıkmış bulunuyor.

Henkel aynı zamanda, palm ve palm çekirdeği yağında yüzde 100 sorumlu kaynak kullanımı yolculuğunda önemli bir ilerleme kaydetti. Şirket 2021’de, bu alandaki tüm sertifikalı ham madde ihtiyaçlarının – ve türev ürünlerinin – yüzde 93’ünü Sürdürülebilir Palm Yağı Sertifikasyonu (Roundtable on Sustainable Palm Oil) kütle dengesi modeline uygun olarak karşıladı.

Hedefler, “2030+ Sürdürülebilirlik Hedefi Çerçevesi” kapsamında daha ileri taşınıyor.

Henkel’in “2030+ Sürdürülebilirlik Hedefi Çerçevesi” üç boyuttan oluşuyor:

  • Yenileyici Gezegen: İşleri, ürünleri ve ham maddeleri, bilimin ve inovasyonların desteğiyle dönüştürerek, döngüsel ve net-sıfır karbonlu bir geleceğe olanak sağlamak.
  • Gelişen Topluluklar: İşlerin ve markaların kolektif gücünü kullanarak eşitlik, eğitim ve refahı desteklemek yoluyla insanların daha iyi bir yaşam sürmesine katkı sağlamak.
  • Güvenilir Ortak: Performansı ve sistem değişikliklerini; değer temelli bir kültür, bilimle temellendirme ve teknoloji tutkusu ile bütünsel bir şekilde daha ileri taşımak.

Önemli yeni hedeflerden bazıları:

  • 2030’a kadar operasyonların iklim-pozitif olması ve “Bilim Temelli Hedefler” girişimi ile uyumlu şekilde, ‘Kapsam 3’ salınımları (kaynaktan rafa) için net sıfır bir yol belirlenmesi.
  • Döngüselliğin, 2030’a kadar suyun ve üretim atıklarının döngüsel kullanımının artırılması yoluyla güçlendirilmesi.
  • 2025’e kadar tüm yönetim seviyelerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması.
  • Toplumsal eğitim programlarının ve gönüllülüğün kapsamının genişletilmesi.
  • 2021’de başlatılan “Smart Work” programının daha çok geliştirilmesi ve kapsamının genişletilmesi yoluyla, şirket ve çalışanları için çalışma hayatının geleceğinin şekillendirilmesi.

Continue Reading

Şirket Raporları

Enflasyon marka algılarını da etkilemiş

Published

on

By

Türkiye İtibar Akademisi tarafından bu yıl 11’incisi gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun “Türkiye Örneklemi” kabul ettiği 26 bölge ve 72 ilde 15 Aralık 2021 – 25 Ocak 2022 tarihleri arasında yaklaşık 15 bin kişi aranarak gerçekleştirilen araştırmada; ana ve alt sektörleri ile toplam 34 farklı sektördeki markaların itibar derecelendirmesi yapıldı ve Türkiye’nin itibarlı markaları belirlendi.

Türkiye İtibar Akademisi tarafından 11’incisi gerçekleştirilen araştırmada; akaryakıt, ayakkabı, bankacılık, beyaz eşya, beyaz et, bebek ve çocuk ürünleri, elektrikli ev aletleri, elektronik perakende, enerji, tekstil, fast food, hazır giyim, holdingler, gazlı içecek, inşaat, inşaat malzemeleri ve boya, inşaat sektörü perakendecisi, inşaat seramik, işlenmiş gıda, kargo ve lojistik, kripto para borsası, mobilya, mutfak ve banyo tezgahı, otomobil, otomobil lastiği, pizza, porselen ve züccaciye, sigorta, su, süpermarket, süt ürünleri, turizm operatörü, ulaşım hava/kara ve ticari araç sektörlerinde faaliyet gösteren şirket ve kurumların itibarları ölçümlendi.

“Türkiye’nin yapısal özelliklerine göre düzenlendi”

Türkiye genelinde tesadüfi seçim metotları ile belirlenen 15 bin kişinin CATI yani bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemi ile arandığını belirten İtibar Akademisi Başkanı Ertan Acar “Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan bu modeli biz Türkiye’nin yapısal özelliklerine uyumlu olarak yeniden düzenledik. Araştırma sayesinde şirketlerimiz kurum değerlerini artırmak adına nasıl bir yol haritası izlemeleri gerektiğini belirleyebilecekler. İtibar Endeksi, ekonomik ve finansal içerikli olarak belirlenmiş sektörlerde uygulanıyor. Biz ‘Türkiye İtibar Endeksi’nin akademik içeriğinde yer alıyor, itibarın oluşumu ve gelişimini etkileyen değişkenlerin, faktörlerin izlenmesi ve değerlendirilmesinde altyapı sağlıyoruz” dedi.

Enflasyon sonuçları değiştirdi

Enflasyondaki artışın marka ve kurumların algıları üzerinde etkili olduğunu araştırma sonuçlarına göre gözlemlediklerini belirten İtibar Akademisi Başkan Yardımcısı Özüm Dilek Acar, “Enflasyondaki yükselmeye bağlı fiyatlarda yaşanan artışlar pek çok sektörde geçtiğimiz yıla göre dereceye giren markalarda değişikliklere neden oldu. Artık tüketici fiyat bazlı ürün düşündüğünden özellikle marketlerin private label denilen market markalı ürünleri yani daha uygun fiyatlı ürünlerin sektörlerinde ön plana çıkan ürünler olarak dikkat çekmekte. Yani artık müşteriler ve tüketiciler fiyat ve maliyet odaklı düşünme sürecine girmişler” dedi.

TİE’den nasıl yararlanılacak?

Raporun her şirket için bir navigasyon aracı olacağını belirten İtibar Akademisi Direktörü Rıdvan Tozlu, “Açıklanan raporda 34 farklı sektörün itibar değerleri, sektör içi rakiplerinden farklılıkları, benchmark kurumdan farklılıkları, neden o noktada oldukları, itibarlarını artırabilmeleri için kamuoyunun ve hedef kitlelerinin onlardan beklentilerinin neler olduğu, hangi beklentiyi ne ölçüde yerine getirirlerse kurum itibarının ne ölçüde artabileceği, buna yönelik öncelikler ve tavsiyeler yer alacak” diye konuştu.

İşte Türkiye geneli ve sektörlerde, alfabetik sırlamaya göre ilk 10’a giren “Türkiye’nin En İtibarlı Markaları”:

Türkiye Genel: Arçelik, Aselsan, Beko, Bosch, Koç Holding, Sabancı Holding, Torku, Turkcell, Türk Hava Yolları, Vestel,
Akaryakıt:
Aygaz, Aytemiz, BP, GO, Opet, Petrol Ofisi, Shell, Total, Türkiye Petrolleri, Lukoil
Ayakkabı: Adidas, Derimod, Desa, Gezer, Hotiç, Kemal Tanca, Kinetix, Lumberjack, Nike, Puma
Bankacılık: Akbank, Denizbank, Garanti Bankası, Halkbank, İş Bankası, Kuveyt Türk, QNB Finansbank, Vakıfbank, Yapı Kredi, Ziraat Bankası
Beyaz Eşya: Arçelik, Arzum, Beko, Bosch, LG, Profilo, Regal, Samsung, Siemens, Vestel
Beyaz Et: Banvit, Beypiliç, CP, Erpiliç, Gedik, Keskinoğlu, Mudurnu, Şenpiliç, Toros
Bebek ve Çocuk Giyim Ürünleri: Bebelac, Civil, E-Bebek, Joker, Koton, LC Waikiki, Panço, Prima, Zara, Zeki Bebe
Elektrikli Ev Aletleri: Arçelik, Arzum, Beko, Bosch, Fakir, Philips, Profilo, Samsung, Tefal, Vestel
Elektronik Perakende: Apple, Arzum, Fakir, Media Markt, N11, Samsung, Teknosa, Trendyol, Vatan, Xiomi
Enerji: Aksa, Başkent, Cengiz, Enerjisa, Enka, Limak, Sedaş, Sepaş, Tüpraş, Zorlu
Tekstil: Bursa Kumaş, Defacto, Fatih Tekstil, Kiğılı, Koton, LC Waikiki, Mavi, Trendyol, Zara
Fast Food: Burger King, Dominos, Ekrem Coşkun, Getir, KFC, MC Donalds, Pizza Pizza, Popeyes, Ramiz, Sbarro
Hazır Giyim: Altınyıldız Defacto, Fulla, İGS, Kiğılı, Koton, LC Waikiki, Mavi, Sarar, Zara
Holdingler: Alarko, Bayraktar, Demirören Holding, Doğan Holding, Eczacıbaşı, Kalyon, Koç Holding, Limak, Sabancı Holding, Sönmez Holding, Ülker, Zorlu Holding,
Gazlı İçecek: Beypazarı, Coca Cola, Çamlıca, Fanta, Kızılay, Niğde, Pepsi, Sprite, Uludağ Gazoz, Yedigün,
İnşaat Gayrimenkul: Alioğlu, Cengiz İnşaat, Dap Yapı, Emlak Konut, NEF, Sinpaş, Sur Yapı, Toki, Torunoğluları, Yeşil,
İnşaat Malzemeleri ve Boya: ABC, ÇBS, DYO, Filli Boya, Grafit, Kale DYO, Marshall, Permolit, Polisan, Tek Boya,
İnşaat Sektörü Perakende: Ağaoğlu, DK Yapı, İkea, Kent Yapı, Koçtaş, Marshall, Praktiker, Rey Yapı, Sur Yapı, Yalçınkaya,
İnşaat Sektörü Seramik: Anka, Bien, Çanakkale Seramik, Ege Seramik, Kale Seramik, Kalekim, Karaca, Kütahya Seramik, Seramiksan, Vitra
İşlenmiş Gıda: Banvit, Cumhuriyet, Dardanel, Eti, Halk Ekmek, Pınar, Polonez, Superfresh, Taciroğlu, Torku, Ülker
Kargo ve Lojistik: Ankara, Aras Kargo, Horoz, MNG Kargo, PTT Kargo, Sürat Kargo, Trendyol, UPS, Yurtiçi Kargo
Kripto Para Borsası: Binance, Bitcoin, Bitexen, BTC Türk, Doge, Etherium, FTX, Paribu, Ripple, Shiba,
Mobilya: Bellona, Çilek Mobilya, Doğtaş, Enza, İkea, İstikbal, Kelebek, Kilim, Mondi, Yataş
Mutfak ve Banyo Tezgahı: Artema, Bien, Çimstone, Etra, Koçtaş, Luna, Sera, Teka, Viensa, Vitra
Otomobil: Audi, BMW, Fiat, Ford, Honda, Mercedes, Opel, Renault, Toyata, Volkswagen
Otomobil Lastiği: Bridgestone, Conplast Goodyear, Hankook, Lassa, Michelin, Petlas, Pirelli, Starmax,
Pizza: Dominos, Little Ceasers, Terra Pizza, Snopy Pizza, Little Ceasers, Pasaport Pizza, Pizza Hut, Guzu, Mc Donalds, Napoli
Porselen ve Züccaciye: Ege, Güral, Karaca, Korkmaz, Kütahya Porselen, Madame Coco, Paşabahçe, Porland, Saray, Seramiksan
Sigorta: Anadolu Sigorta, HDİSigorta, AXA Sigorta, AK Sigorta, Ray Sigorta, Koç Allianz, Türkiye Sigorta, Hayat Sigorta, Ethica, Mapfre
Su: Abant, Çene Suyu, Damla, Erikli, Hamidiye, Hayat, Pınar, Saka, Sırma, Tekir
Süpermarket: A101, Akyurt, BİM, Carrefoursa, Çağdaş, File Market, Metro, Migros, Netiz Gross, Şok
Süt Ürünleri: Atatürk Orman Çiftliği, Dost, Gülşah, İçim, Mis, Pınar, Sek, Sütaş, Torku, Yörükoğlu
Turizm Operatörü: Astor, ETS, Jolly, Kamil Koç, Metro, Obilet, Pamukkale, Pegasus, Tatil.com Trivago
Ulaşım Kara/Hava: Anadolu Jet, Astor, Belsan, Kamil Koç, Metro, Pamukkale, Pegasus, Süha, Tatlıses, Türk Hava Yolları
Ticari Araç: Caddy, Fiat, Ford, Hyundai, Mercedes, Mitsubishi, Peugeot, Renault, Toyota, Volkswagen

Sıralamayla ilgili tüm detaylara araştırmanın web sitesi olan www.itibarakademisi.com’dan ulaşabilirsiniz.

Continue Reading

Şirket Raporları

Rockwell Automation ASEM S.p.A’nın Satın Alma İşlemini Tamamladı

Published

on

Endüstriyel otomasyon ve dijital dönüşümde küresel bir lider olan Rockwell Automation, İtalya merkezli dijital otomasyon teknolojileri sağlayıcısı ASEM, S.p.A’yı satın alma işlemlerinin tamamlandığını duyurdu.

ASEM, Endüstriyel PC’lerden (IIPC), İnsan-Makine arayüzlerine (HMI), donanım ve yazılımdan uzaktan erişim yetkinliklerine, güvenli Endüstriyel IoT (Nesnelerin İnterneti) çözümlerinin de aralarında olduğu geniş bir yelpazede ürün ve hizmet sağlıyor.

Mimari & Yazılım segmentimize dahil edilecek bu satın alma işlemiyle, Kontrol & Görselleştirme donanım ve yazılım portföyümüz daha da güçlenecek. Avrupalı makine inşacıların önemli tedarikçilerinden biri olan ASEM, Kuzey Amerika pazarında da büyük fırsatlar sunuyor.

ASEM’in ürünleri müşterilerine endüstriyel bilişim ihtiyaçları için üst düzey konfigürasyon sağlarken, ürünlerini pazara daha hızlı ulaştırmalarına, mülkiyet maliyetlerini düşürmelerine, varlıklarını daha iyi değerlendirmelerine ve kurum riskini daha iyi yönetmelerine yardımcı oluyor.

Rockwell ASEM’i satın alma kararını Şubat 2020’de duyurmuştu. Satın alma işleminin koşullarına ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Continue Reading

Yorumlar

  • {{{ review.rating_post_title }}}
    User Avatar
    {{{ review.rating_title }}}

    {{{review.rating_comment | sstr | nl2br}}}

    Show

Trendler