Connect with us

Haberler

Vodafone’dan Türkiye’nin geleceği için teknolojiye dev yatırım!

Yayın tarihi

-

Vodafone Türkiye’nin 80 milyon TL yatırım ile hayata geçirdiği, 9 bin metrekarelik kapalı alanıyla Türkiye’nin en büyük veri merkezi olma özelliğine sahip Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü İstanbul’da bugün açıldı. Merkez, müşterilerine “kesintisiz”, “güvenli” bir hizmet sunarken aynı zamanda temiz enerji kullanımı ve çevre duyarlılığı ile de öne çıkıyor.

 

Vodafone Türkiye, Türkiye’nin en büyük veri merkezini 80 milyon TL yatırım bedeli ile hayata geçirdi. Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü adını taşıyan merkez 9 bin metrekarelik kapalı alanı ile Türkiye’nin en büyük veri merkezi olma özelliğini taşıyor.

Vodafone Grubu’nun tüm dünyadaki 6. bulut teknolojileri merkezi, müşterilerine Komple İletişim Hizmetleri Stratejisi çerçevesinde, veri stoklamaktan, altyapı destek hizmetlerine, bulut temelli uygulama servislerinden, yönetilebilir güvenlik hizmetlerine kadar her türlü bulut bilişim servislerine ve sanal sunucu/uygulama barındırma hizmetlerine kadar bilişim ve iletişim altyapısı ile ilgili tüm ihtiyaçlarını, en son ve en güvenlikli teknolojiler ile sunmayı hedefliyor.

Kurumsal müşteri servislerinde bir dünya lideri (*) olan Vodafone Grubu’nun tüm teknoloji bilgi birikimini de müşterilerine sunacak olan merkez böylece ülkemizde şirketlere rekabet avantajı sağlayacak. Vodafone Türkiye bu merkez ile ülkemizin uluslararası bir bilişim merkezi olma yolundaki vizyonu için önemli bir katkı sunmayı amaçlıyor.

İstanbul Esenyurt’ta bulunan Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü, bugün Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Vodafone Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Dünya Teknoloji Başkanı Stephen Pusey veVodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray’ın katılımıyla açıldı.

Bir “mükemmelliyet merkezi” olarak tasarlanan ve toplam 1400 sistem kabineti kapasiteli merkez9 bin metrekare kapalı tesis alanında brüt 3 bin metrekarelik 4 ana salondan oluşuyor ve bu özelliği ile Türkiye’de ilk kez uygulanan “bina içinde bina” yapısıyla dikkat çekiyor. Veri merkezi ayrıca IT tabanlı servislerinin takip ve operasyon ana merkezi olarak Tuzla ve İzmir veri merkezleri ile yedekli çalışarak iş sürekliliği ve kesintisiz servis sunumu sağlayacak. Yeni merkezle birlikte Vodafone’un Türkiye’de 3 büyük şehirde bulunan veri merkezleri sayısı 6’ya, büyüklüğü ise 12 bin metrekareye ulaşmış olacak.

Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü sıcak hava kapsama uygulaması ile yüzde 15, soğutma altyapısı ile yüzde 30 enerji tasarrufu sağlarken, 20 bin ev tipi konutu besleyecek kapasitede enerji altyapısı barındırıyor. Merkez ayrıca Türkiye’de ilk defa “Green IT, Energy-Efficient Data Center”sertifikasına sahip olarak çevreye duyarlı, temiz enerji sunması ile öne çıkıyor.

 

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer açılış töreninde yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Vodafone Türkiye, 2012 yıl sonuna kadar toplam 5 milyar 319 milyon TL yatırım yaptı. Bu veri merkezi için de 80 milyon TL yatırımda bulundu. 2013 sonunda toplam 6 milyar TL yatırım yapmış olacağını öngörüyoruz. Vodafone Türkiye’nin bu yatırım emeğinin, Türkiye ekonomisi, sektör oyuncuları ve ekosistem için ne kadar değerli olduğunu belirtmek istiyorum. Bu ciddi yatırımı BTK olarak önemsiyoruz. Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü, ülkemizdeki en geniş ve en büyük veri merkezi oldu. Böylece Vodafone, operatörler arasındaki rekabeti çok yukarı çekmiş oldu. BTK olarak Türkiye’yi uluslararası veri merkezi ülkesi yapmak istiyoruz. Coğrafi konumumuz ve potansiyelimiz dolayısıyla buna Türkiye’den daha layık bir başka ülke yok. Bu yüzden Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü gibi veri merkezi yatırımlarını önemsiyoruz. Vodafone Türkiye’yi ve Oksijen Ar-Ge mühendislerini tebrik ediyorum. Vodafone Grubu’na, ülkemize katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu veri merkezinin başta Vodafone olmak üzere tüm Türkiye’ye hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray: “Türkiye’nin mobil gelecek vizyonunu şekillendirmek üzere çalışmalarımıza ve yatırım programımıza devam ediyoruz.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bugün dünyada giderek daha bağlantılı hale gelen yaşamda mobil teknolojiler ile yaşanan transformasyon toplumun  gelişimine destek olmakta, mobil teknolojilerin kullanımı ülkelerin ekonomik gelişimleri için de artık bir kriter olarak izlenmektedir. Mobil teknolojilerin kullanımındaki her  %10’luk artışın, bir ülkenin kişi başı gayri safi milli hasılasında %1,4 oranında büyüme etkisi olduğu hesaplanmaktadır. Hatta bu kaldıraç etkisinin Türkiye’de daha fazla olabileceği, 1,8 çarpana kadar çıkabileceği tespit edilmiştir.

Vodafone olarak küresel tecrübemizi, Türkiye’ye aktarmaya devam ederek, önümüzdeki dönemde ülkelerin, işletmelerin ve bireylerin kalkınmasında bu kadar önemli ve kritik bir role sahip teknolojiyle  bu kalkınma fırsatından ülkemizin azami surette yararlanmasına katkıda bulunmak istiyoruz.

Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin mobil gelecek vizyonunu şekillendirmek üzere çalışmalarımıza ve yatırım programımıza devam edeceğiz. İşte bu noktada bugün açılışını 80 milyon TL yatırımla hayata geçirdiğimiz bu yeni tesis, teknolojik yatırımlarımızda çok güçlü bir halka olup, Türkiye’nin en büyük veri merkezi olarak kurulmuştur. Aynı zamanda dünyanın en ileri teknolojilerini barındıran, kurumların ve işletmelerin önümüzdeki dönemde ihtiyaçları olacak yeni nesil mobil servisleri karşılamak üzere inşa edilmiş bir tesistir. Bu yeni nesil servislerin başında da bulut bilişim hizmetleri gelmektedir. 2016 yılında işletmelerin yaklaşık %60’ının bulut bilişim hizmetlerini kullanacağı ve bunun çok önemli bir ekonomik katkı yaratacağı hesaplanmaktadır. Bulut bilişim teknolojilerinin gayri safi yurtiçi hasılada 2020 yılına kadar %25’e kadar bir ivme yakalanabileceği hesaplanmaktadır.

İşte bu öngörü ile tesisimizi özellikle “bulut teknolojileri üssü” olarak konumlandırdık. İnanıyoruz ki bu tesis, Vodafone Grubu’nun küresel alandaki bilgisi ile yerel aklı bir araya getirerek Türkiye’de faaliyet gösteren işletme ve kurumların  daha rekabetçi, daha verimli, daha yenilikçi olmalarına destek olacak. Bu tesisimiz, yalnızca Türkiye’de değil aynı zamanda birbiri ile bağlantılı ile yaşayan bu dünyada, uluslarası boyutta Vodafone abonelerine de hizmet sunmak vizyonu ile tasarlanmıştır. Vodafone Türkiye Bulut Bilişim Üssü, Oksijen AR-Ge şirketimizden sonra ikinci önemli adımımız. Oksijen Ar-Ge bugün sınırların ötesinde inovasyon yeteneğini ispatlayarak  Vodafone’un 6 inovasyon merkezinden biri olarak konumlanmaya layık görüldü. Bugün açılışını yaptığımız Türkiye’nin en büyük veri merkezi olan bu tesisimiz, bulut bilişim üslerinden biri olarak uluslararası vizyonumuzla faaliyet gösterecek.

Vodafone Türkiye olarak önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin bu dijital dönüşümüne, küresel birikim ve yerel yeteneğimizle katkı sağlamaya ve bu sayede işletmelerimizin küresel arenadaki rekabetçiliğini artırmaya, bireylerin gelişimine destek olmaya ve ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Vodafone Yönetim Kurulu Üyesi ve Dünya Teknoloji Başkanı Stephen Pusey ise törende şu şekilde konuştu: “Vodafone Grubu olarak hedeflerimizden biri, hizmet verdiğimiz her ülkede mükemmel şebekeler kurmak. Vodafone Türkiye de güçlü şebekesine yaptığı yatırımlarla, bu amacımıza ulaşmamızı sağlıyor. Global anlamda ses iletişimi kadar veri hizmetlerimizi de önemsiyoruz.Türkiye’de mükemmel hizmetler sunma vizyonuyla dünya kalitesinde bir altyapı, çağrı merkezleri, çevrimiçi hizmetler ve mobil güvenlik ağı kurduk. Kurumsal müşterilerimizin iş güvenliklerini ve iş sürekliliklerini sağlamak için teknolojide son gelişmeler ışığında Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü’nü inşa ettik. Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü bizim için sadece ulusal değil uluslararası önem de taşıyor. Kurumsal müşterilerimize en iyi hizmeti vermek adına kurduğumuz, Türk mühendislerinin gurur duyacakları bir eser.Oksijen Ar-Ge’nin inovasyon çalışmalarından, Türkiye’ye yaptığımız yatırımdan ve Türkiye’deki deneyimimizden çok memnunuz. Vodafone Grubu içinde yıldızlaşan Vodafone Türkiye performansının güçlenerek süreceğine inanıyoruz.”

Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Yayın tarihi

-

Yazar:

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Haberler

“KOBİ’ler sürdürülebilir büyüme açısından deprem kıskacında”

Yayın tarihi

-

Yazar:

TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan, istihdamın %71’ini, üretimin %37,3’ünü oluşturan, ekonomik katma değerin %35,5’ini tek başına sırtlanan KOBİ’ler finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda sorunla karşı karşıya! KOBİ’lerin tam bir üretim ve istihdam ambarı olduğunu vurgulayan Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, “Başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor. Ciro, katma değer ve teknolojik dönüşüm odaklı yapısal sorunlar, küresel riskler, deprem felaketinin görünen ve görünmeyen sonuçlarıyla birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki soru işaretlerini artırıyor” dedi.

Dünyada Covid-19 pandemisi ile başlayan, Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği enerji, gıda ve hammadde krizi ile derinleşen, enflasyon ve resesyon endişeleriyle tırmanan olayların gölgesinde kalan KOBİ’ler oldukça zorlu bir virajdan geçiyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun Kasım 2022’de yayımladığı rapora göre, KOBİ’lerin karşılaştığı en büyük zorluklar; %67 hayatta kalma ve büyüme, %48 yeteneklere erişim, %34 şirket kültürünü ve değerlerini koruma, %25 teknolojik dönüşüm talebine karşılık verme ve %24 finansmana erişim olarak sıralanıyor.

Dünya ekonomisinin çarkları KOBİ’lerle dönüyor

Dünya ekonomisinin çarkların KOBİ’ler sayesinde döndüğünü belirten Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, Türkiye’de KOBİ’lerin üretim ve istihdam ambarı olarak istihdamın %71’ini, cironun %44’ünü, üretim değerinin %37,3’ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin %35,5’ini tek başına sırtlandığını söyledi. Dr. Yılmaz Sönmez, konuya ilişkin şu ifadelerde bulundu:

“En güncel TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan KOBİ’ler Türkiye’deki tüm girişimlerin %99,7’sini oluşturuyor. KOBİ’ler toplam ihracatımızın %30,4’ünü, ithalatın ise %14,7’sini gerçekleştirirken büyük şirketlerin ihracatı içerisindeki dolaylı paylarını kattığımızda sağlanan katma değer yine oldukça yüksek. KOBİ’lerin ihracatının %90,8’ini imalat sanayi ürünleri oluştururken, toplam AR-GE harcamalarının %27,1’ini KOBİ’ler üstlenmiş durumda. Bununla birlikte KOBİ’lerin %55,9’u düşük, %31’i orta-düşük teknoloji düzeyinde yer alırken, sadece %12,4’ü orta-yüksek ve %0,7’si yüksek teknoloji kapsamında sınıflandırılıyor. KOBİ’lerimizin ciro, katma değer ve teknolojik dönüşümde yaşadığı yapısal sorunlar küresel risklerle birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki soru işaretlerini artırıyor. Mevcut durumda KOBİ’lerimiz sürdürülebilir büyümenin bayraktarlığını yapabilmesi oldukça zor görünüyor”

Dijital Dönüşüm Şart

Türkiye’deki KOBİ’lerin finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda yapısal sorunla mücadele ettiğine dikkat çeken Dr. Yılmaz Sönmez, “KOBİ’lerimizin %59,8’inin 2021 yılında en az bir kez siber ihlal olayı yaşadığını, %46,1’inin bilgi-iletişim uzmanı istihdam ettiğini, %6,2’sinin yapay zekadan faydalandığını ve imalat sanayindeki KOBİ’lerin sadece %21,6’sının endüstriyel robot kullandığını düşündüğümüzde başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Deprem felaketi yapısal kırgınlıkları artıracak

Deprem felaketinin görünen ve görünmeyen sonuçlarının KOBİ’lerin yapısal kırılganlıklarını daha da artıracağını vurgulayan Dr. Yılmaz Sönmez, “Küresel ticarette %47,3 pay ile en büyük payı olan Avrupa’daki resesyon ile lojistik, tekstil, hazır giyim, tarım ve hayvancılık, mücevher, turizm gibi sektörlerde bölge kaynaklı tedarik zincirlerindeki aksama hatta kopma riskini de göz önünde bulundurduğumuzda KOBİ’ler için korkulu senaryolar kapıyı çalıyor. ‘İşleyen demir’ KOBİ’lerimiz küresel makro-ekonomik peyzaj zorlaştıkça ciddi bir direnç sınavından geçiyor” diye belirtti.

Yapısal sorunlar KOBİ’lerin sürdürülebilirliği için büyük tehdit

Türkiye’deki KOBİ’lerin küresel rekabette söz sahibi olmak ve sürdürülebilir büyüme dinamiklerini yakalamak için yeni yetenekler kazanması gerektiğine değinen Dr. Yılmaz Sönmez, konuyu şu sözlerle açıkladı: “KOBİ’lerin risk algısında tedarik zinciri kesintileri, siber olaylar ve makro-ekonomik gelişmelerden endişeli olduğu görülüyor. Allianz Risk Barometresi’ne göre dünyada 2023 yılı itibariyle orta ölçekli firmalar için en önemli risklerin başında %31 ile siber olaylar yer alıyor. Ardından %28 ile makro-ekonomik gelişmeler, %23 ile enerji krizi geliyor. Ülkemizdeki KOBİ’lerin yapısal sorunlarını düşündüğümüzde tablo bizim için biraz daha karamsar” dedi.

KOBİ’ler için yol haritası

Dr. Yılmaz Sönmez, KOBİ’leri krizlere karşı daha dirençli hale getirerek başarıya taşıyacak faktörleri şöyle sıraladı: “Fiziksel ve dijital varlıkları güvenceye alınması, tedarik alternatiflerini çeşitlendirilmesiyle tedarik süreçlerindeki kesintilerin önüne geçilebilir. Dijital ekonominin aktörleri arasına katılarak dijital uçurumun kapatılması küresel rekabete güç kazandırır. İç ve dış siber tehditlere karşı “asla rehavete kapılmayan ve sürekli doğrulayan” işletmeler yaratılmasıyla siber güvenlik bir tehdit olmaktan çıkar. Bunun için e-ticaretten bulut teknolojilere kadar tüm unsurları kapsayacak dijitalleşme senaryoları hazırlayarak entegre dijitalleşme benimsenmeli. Öte yandan aniden gelebilecek krizlere karşı mücadele edebilmek için daha fazla çeviklik elde etmek gerekiyor. İstihdamın başını çeken KOBİ’lerin istihdamda bir cazibe merkezine dönüşmesinin yolu genç yeteneklerin beklentisine uygun işyerleri inşa etmekten geçiyor. Bunun için de gençlerle empati kurulmalı!”

Haberin Devamı

Haberler

Google ve Endeavor Türkiye İş Birliğiyle AccelerateX Programı Başlıyor…

Yayın tarihi

-

Yazar:

Endeavor Türkiye ve Google iş birliğiyle gerçekleştirilen AccelerateX Programı, girişimlerini büyütmek isteyen girişimcilere yeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Özel olarak tasarlanan içeriğiyle Endeavor ve Google uzman mentor ağına erişim imkanı sunan ücretsiz program, 3 aylık yoğun atölyeler ile girişimcilerin gelişimlerine destek oluyor.

Programa kabul edilen 12 start-up kurucusuna, hem Google hem de Endeavor Türkiye tarafından pek çok imkan sunuluyor. Girişimler, Google tarafından program girişimcilerine özel sağlanan reklam ve bulut hizmetine, pazarlama ve iletişim desteğine ve pek çok eğitime erişim imkanına sahip olacaklar.

Endeavor ise program boyunca girişimcilere, mentorlardan destek alma ve yatırımcılarla tanışma fırsatı sunacak. Girişimciler, program boyunca ve sonrasında Endeavor’ın Girişimci Seçim ve Destek ekibi tarafından yakın takibe alınarak Endeavor Yerel Seçim Panelleri’ne katılım önceliğine sahip olacak ve Endeavor Girişimcileri arasına katılma şansını yakalayacak.

Program boyunca strateji ve iş geliştirme atölyelerinde, konu uzmanları eşliğinde ürün, strateji, satış, pazarlama, İK, kültür ve globalleşme konuları ele alınacak. Girişimciler ayrıca, düzenlenen forumlarda diğer girişimlerle bir araya gelerek benzer aşama girişimlerin yaşadığı zorlukları tartışma ve birlikte iş geliştirme imkanına kavuşacaklar.

Programın sonunda ise girişimcileri yatırımcılarla buluşturacak Demo Day Etkinliği gerçekleştirilecek. Türkiye girişim ekosisteminin önemli temsilcilerinin davet edileceği Demo Day’de girişimciler, kendilerini tanıtma ve yatırım bulma yolunda önemli bir fırsat yakalayacaklar.

Teknoloji üreten ya da kullanan tüm girişimlere açık olan programa, kurulu bir şirketi olan ya da erken aşama ürününü pazara sunmuş, kurucu ortaklar dışında en az bir çalışanı bulunan, ekibinde bir teknoloji lideri olan ve İngilizce dil yeterliliğine sahip olan girişimciler katılabilecek. Detaylara https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=mesut@monetatanitim.com&MailID=23620046&url=https%3a%2f%2frsvp.withgoogle.com%2fevents%2facceleratex%2fhome sitesinden ulaşılabilir.

Programı değerlendiren Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen, “Google gibi bir teknoloji lideriyle birlikte girişimcilere ulaşmaktan mutluyuz. Google deneyimi, mentor ağı, ürün ve eğitimleriyle girişimcilere globalleşme yönünde farklı olanaklar sunabileceğimizi düşünüyoruz. AccelerateX, büyümek isteyen girişimler için kaçırılmayacak bir fırsat” dedi.

Google Türkiye Reklam Pazarlama Müdürü Seçkin Tokgöz, ”Girişimler Türkiye ekonomisinin dijitalleşmesinde büyük öneme sahip. Biz de Google Türkiye olarak girişimcilik ekosistemi desteklemek adına bu alanda pek çok çalışma yürütüyor, kamu ve özel sektör paydaşlarımızla iş birliğinde bulunuyoruz. Girişimcilik alanında başarılı işlere imza atan Endeavor Türkiye ile AccelerateX Programı için bir araya geldiğimiz için mutluyuz. Hepimizi çok heyecanlandıran bu programla girişimlerin ve girişimcilerin ihtiyacı olan donanımları kazanmalarına yardımcı olacağımıza inanıyoruz.”dedi.

Detaylar ve başvuru için https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=mesut@monetatanitim.com&MailID=23620046&url=https%3a%2f%2frsvp.withgoogle.com%2fevents%2facceleratex%2fhome

Endeavor Türkiye Hakkında

Merkezi New York’ta olan, etkin girişimcileri destekleyen ve 33 ülkede faaliyet gösteren Endeavor Derneği, Türkiye’de 2006 yılından bu yana Yönetim Kurulu Üyeleri ve mentörlerinin desteğiyle büyüme aşamasındaki ScaleUp şirketleri tespit ederek büyümelerine ivme kazandırmaktadır. Tüm dünyadan 1700’den fazla girişimci ve 3200’den fazla mentörü ağında bulunduran Endeavor’ın, Türkiye’den seçilen 68 şirketi arasında Yemeksepeti, Insider, Gram Games ve son dönemde exit yapmış olan Peak Games, iyzico ve Foriba gibi başarılı şirketler bulunuyor. Detaylar için www.endeavor.org.tr‘yi ziyaret edebilirsiniz.

Haberin Devamı
Advertisement

Trendler

Copyright © 2011-2019 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com