Connect with us

Haberler

Profilo’nun Red Dot’da “dört dörtlük” gurur gecesi

Published

on

Tasarım alanında dünyanın en köklü ve prestijli ödül organizasyonu olan Red Dot 2013 Ödül Töreni  1 Temmuz 2013 Pazartesi gecesi Almanya’nın Essen kentinde  Aalto Tiyatrosunda düzenlenen gala gecesiyle sahiplerini buldu.

 

 

Her yıl tüm dünyadan binlerce başvurunun yapıldığı ve tasarımın en iyilerinin ödüllendirildiği  Red Dot Tasarım Ödüllerinde bu yılın en iyileri ödüllerine kavuştu. 1 Temmuz tarihinde Almanya’nın Essen kentinde yapılan ödül töreninde Ev Aletleri ve Mutfak kategorilerinde dört ödüle layık görülen Türkiye’nin yerel markalarından Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, böylelikle tasarım alanındaki başarısını uluslararası areneda da ispatlamış oldu. Aalto Tiyatrosunda gerçekleşen ve jüri üyeleri arasında yer alan İTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı Prof Dr. Alpay Er’in  Onur Ödülü’ne layık görüldüğü gecede Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, CM1001LTR ve CM1021LTR 6 kg kapasiteli çamaşır makineleri ve Profilo BM6480MG ve BM5380MA bulaşık makineleri ile Red Dot ödüllerinin sahibi oldu.

Almanya’da 1955 yılından beri her yıl verilen ve tasarım dünyasında alanının en önemli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Red Dot ödüllerinde uluslararası jüri bu yıl 54 ülkeden 4,662 farklı ürünü mercek altına aldı. Ürünlerin kalitesinin; yenilik, işlevsellik, kalite, ergonomi, dayanıklılık, duygusal etki, ürün aksesuarları, kullanım kolaylığı ve çevreye duyarlılık gibi dokuz ana kriter üzerinden değerlendirdiği Red Dot Ödülleri’nde Profilo, 6 kg kapasiteli çamaşır makineleri ve HijyenEkstra özellikli, üç çekmeceli bulaşık makinelerinin tasarım özellikleriyle Ev Aletleri ve Mutfak kategorilerinde dört ödülün sahibi oldu.

Almanya’nın en eski sanayi şehirlerinden biri olan Essen’de düzenlenen törene Profilo adına Profilo Dayanıklı Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu ve Profilo Tasarım Yöneticisi  Sedef  Abbasoğlu katıldı.  Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu dünyanın en önemli tasarımcılarını buluşturan gecede Profilo’nun ödüle değer görülmesiyle ilgili olarak; “Profilo Dayanıklı Ev Aletleri olarak tüketicilerimizin beklentilerine yanıt veren, onların hayatını kolaylaştıran, yenilikçi tasarımlar geliştirmeye yaptığımız yatırımların karşılığını, bugün burada tüm dünyadan tanınmış markalar  ve önemli tasarımcılarla paylaşmanın   gururunu yaşıyoruz. Ar-Ge ekibimiz ile estetik olduğu kadar fonksiyonel, dayanıklı olduğu kadar teknolojik, her yeni özelliği ile tüketicisine yepyeni yararlar sunacak ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. BSH Grubu’nun Türkiye’deki yerel markası ve ülkemizin en köklü beyaz eşya markalarından biri olarak, ürünlerimizin tasarımında hem BSH’nın küresel gücünden destek alıyor hem de Türk tüketicilere özel beklentileri uluslararası kalite ve üretim standartlarıyla karşılamaya özen gösteriyoruz. Bu doğrultudaki kararlılığımız ile başarılarımıza yeni başarılar ekleneceğine  başarılarımızı yeni ödüllerle pekiştireceğimize yürekten inanıyoruz.” Dedi.

Ödül gecesine katılan Profilo Tasarım Yöneticisi Sedef Abbasoğlu da şöyle konuştu:

“Endüstriyel tasarım, ürüne değer katan ve marka farklılaşmasını sağlayarak firmaların başarısında rol oynayan en önemli unsurlardan biri . Tasarım ile hayatı kolaylaştıran, tüketicilerin spesifik ihtiyaçlarına yanıt veren ürünler yaratabiliyoruz. BSH grubunda da ürün tasarımı inovasyon sürecinin merkezinde kendisinde yer buluyor. BSH grubunun tasarım anlayışı görsel çekiciliğin yanısıra ergonomi, fonksiyonellik ve kalite kavramlarını da ön plana çıkarıyor. Profilo ürünlerinde de uyguladığımız bu yaklaşımın bugün burada meyvelerini topluyoruz. Yüksek kapasiteli, en üst düzeyde hijyen sağlayan, kullanımı kolay çamaşır ve bulaşık makinelerimiz Türkiye’de kalabalık ailelerin ve misafir ağırlamayı seven tüketicilerin beklentilerini tam olarak karşılıyor. Red Dot ödüllerinde elde ettiğimiz başarıda, ürünlerimizin görsel çekiciliğinin yanısıra, yerel kültürel özellikleri ve alışkanlıkları göz önünde bulundurarak tüketici ihtiyaçlarını doğru tespit etmemizin önemli bir rol üstlendiğine inanıyorum.”

Profilo Dayanıklı Ev Aletleri’ne Red Dot kazandıran ürünler ve özellikleri

Profilo Dayanıklı Ev Aletleri bu yıl toplam 4.662 ürünün başvurduğu Red Dot Tasarım Ödülleri’nde CM1001LTR ve CM1021LTR 6 kg kapasiteli çamaşır makineleri, Profilo BM6480MG ve BM5380MA bulaşık makineleri ile Ev Aletleri ve Mutfak kategorilerinde ödüllerin sahibi oldu.

  • Profilo Dayanıklı Ev Aletleri’nin ödüllü CM1001LTR ve CM1021LTR 6 kg kapasiteli çamaşır makineleri makineleri A+++-%10 enerji sınıfında.
  • Kırışık azaltma ve dijital ekran gibi özellikleri ile önemli bir kullanım kolaylığı sunan yeni Profilo çamaşır makinelerindeki Ekspres 15′ programı sayesinde az kirli, az miktardaki çamaşırlar sadece 15 dakikada temizlenebiliyor.
  • Çamaşır makinelerindeki EkoPlus özelliği ile en üst düzeyde elektrik ve su tasarrufu sağlanırken, JetPlus özelliği ile büyük ölçüde zaman tasarrufu elde ediliyor.
  • Ekstra su, titreşim önleyici yan duvarlar, hassas yıkama sağlayan dalga yapısında tambur ve akıllı su yönetim sistemi yeni makinelerin diğer özellikleri arasında yer alıyor.

  • Profilo Dayanıklı Ev Aletleri’nin BM6480MG ve BM5380MA bulaşık makineleri ise bulaşıklarda derinlemesine temizlik sağlayan HijyenEkstra özelliğine sahip.
  • Profilo bulaşık makinelerinde yıkama sırasında bulaşıklar daha uzun süre yüksek sıcaklığa tabi tutularak bakteriler % 99,9 oranında yok ediliyor.
  • PowerWash fonksiyonu, alt sepette su basıncını artırarak kirli tencere ve tavalar için bir yoğun yıkama alanı oluşturuyor, böylece çok kirli, yağlı tencere ve tavalar bardaklarla birlikte kolaylıkla yıkanabiliyor.
  • 3. çekmece sayesinde çatal – bıçak haznesi kullanılmıyor, böylelikle makinede 14 kişilik bulaşık için yer açılıyor (Sadece BM 6940MG için geçerlidir).
  • Çatal bıçakların daha iyi bir temizlik için tek tek 3. çekmeceye yerleştirilebildikleri bu çözümde, aynı zamanda kahve fincanları ya da servis takımları da rahatlıkla aynı alana yerleştirilebiliyor.
  • 14 kişilik bulaşığı tek seferde, kolaylıkla yıkayabilen makineler, kalabalık aileler için de önemli bir kolaylık sağlıyor.
  • Ödüllü Profilo bulaşık makineleri ayrıca, düşük su tüketimi değerleri ve yarım yük sensörü gibi tasarruf sağlayan özellikleri ile dikkat çekiyor.

Continue Reading
Advertisement
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Dicle Elektrik’ten Ekosisteme Sürdürülebilir Aydınlatma Çözümü

Published

on

By

Sokak ve cadde aydınlatmalarında öncü bir yeniliğe imza atan Dicle Elektrik, EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini titiz bir çalışmanın ardından başarıyla hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini ifade etti.

Hizmet bölgesinde bulunan 6 ilde çevre odaklı sürdürülebilir çalışmalara imza atan Dicle Elektrik, devrim niteliğinde kabul edilebilecek bir projesini daha tamamladı. Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi mühendislerinin fikrinden doğan ve 18 aylık titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu “Makaralı Aydınlatma Direği” projesi başarıyla tamamlandı.

Hem iş güvenliğine hem de çevre korumasına katkı
Makaralı Aydınlatma Direği projesinin, hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor.

Yeni aydınlatma direklerimizden Diyarbakır Genel Müdürlük binamız önünde iki adet prototipi de sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler; hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” diye konuştu.

“Karbon ayak izi yüzde 30’a varan oranda azalacak”
EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle Ar-Ge Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.

 

Continue Reading

Haberler

Türk Loydu, klaslamanın en önemli kuruluşu IACS’ın 12. üyesi oldu

Published

on

By

Türk Loydu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS’ın 12. üyesi olarak kabul edildi. Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği (IACS) üyeliği, uluslararası deniz emniyeti, çevre koruma ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda Türk Loydu’nun etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.

1930’lara dayanan çalışmalarıyla resmi olarak 11 Eylül 1968 yılında kurulan, güvenli gemilere ve temiz denizlere adanmış olmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS; teknik destek, uyumluluk doğrulaması, araştırma ve geliştirme yoluyla deniz güvenliği ve düzenlemelerine benzersiz bir katkı sağlıyor. Dünyanın kargo taşıma tonajının %90’ından fazlası, IACS üyelerinin belirlediği sınıflandırma, inşaat ve ömür boyu uyumluluk kuralları ve standartları kapsamında yer alıyor. 2001 yılında SWEDAC’tan ISO 17021 standardına göre akreditasyon alarak bu kapsamda akredite edilen ilk ulusal kuruluş olan Türk Loydu Vakfı, 2006’ya gelindiğinde Paris Mou Yüksek Performans Listesi’nde ilk kez yer alan ve Avrupa Birliği’nden onaylanmış kuruluş olarak tescil ediliyor. 2011 yılında da küresel klaslama pazarının en önemli kuruluşu olan IACS tarafından klas kuruluşu statüsü ile tescil edilen Türk Loydu, günümüzde resmi olarak IACS üyeliğine hak kazanarak, birliğin 12. üyesi oluyor.

Konuyla ilgili olarak Türk Loydu tarafından, “Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük onur!” başlığıyla servis edilen açıklamada, şu ifadeler kullanılıyor: “Günümüzde Türk Loydu, denizcilik sektörü başta olmak üzere enerjiden imalata, savunma sanayiinden lojistiğe kadar tüm sektörlerde; klaslama, denetim, kalite yönetim ve ileri mühendislik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çok sayıda bilimsel ve teknik konferanslarda yer almanın yanı sıra aynı zamanda eğitimler veriyor, çok sayıda öğrenciye burs desteği sağlıyor. 1962 yılında Gemi Mühendisleri Odası tarafından kurulan Türk Loydu bugüne kadar yaklaşık 3000 adet geminin klaslama hizmetinin yanı sıra, Türkiye ekonomisinin can damarı olan dünyaya mal olmuş projelere de imza atıyor. 61 yıllık tarihinde altmış biri aşkın dev proje, Türk Loydu’nun da imzası ve çalışmalarıyla hayata geçti. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Yüksek Hızlı Tren, TCG Anadolu Gemisi, Nene Hatun Sondaj Gemisi, Rize-Artvin Havalimanı, birçok futbol stadyumu bunlardan sadece birkaçıdır. Klaslama, yasal sertifikasyon, test, muayene, belgelendirme ve onaylanmış kuruluş hizmetlerini 2017 yılından itibaren Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Hizmetleri A.Ş. bünyesinde yerine getiren Türk Loydu Vakfı, fiziki alanlarının yeterliliği ve gelişmeye açık oluşu ile büyüme yolunda hızla ilerliyor. Türk Loydu, Türkiye’nin milli kuruluşudur. Yetkisi olan alanlar hemen hemen Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin tamamını içermektedir ve IACS üyeliğimiz ile büyümenin, gelişmenin ve ülkemize katkı sağlamanın faydası ve gururu 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nindir.”

Continue Reading

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Published

on

By

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Continue Reading

Yorumlar

  • {{{ review.rating_post_title }}}
    User Avatar
    {{{ review.rating_title }}}

    {{{review.rating_comment | sstr | nl2br}}}

    Show

Trendler