Connect with us

Diğer İmalatlar

Michelin 125 yıldır yollarda engel tanımıyor

Published

on

 

Dünyanın en büyük lastik üreticilerinden Michelin, 125. yılında da, yıllık 600 milyon Euro’luk Ar-Ge yatırımı ile sektöre liderlik ve öncülük etmeye devam ediyor. Lastik sektöründeki faaliyetlerinde 125. yılını geride bırakan Michelin, 170 ülkede sürdürdüğü operasyonel faaliyetleri ile küresel lastik pazarının yüzde 14.6’sını tek başına elinde tutuyor. 2012’de Fortune Dergisi tarafından “Yılın en beğenilen lastik üreticisi” seçilen Michelin, inovatif çalışmaları ile lastik sektöründeki faaliyetlerine devam ediyor. 2012 Uluslararası Lastik Teknolojileri İnovasyon Ödülleri’nde “Yılın lastik üreticisi” ödülünü de alan Michelin sektördeki liderliğini elde ettiği başarılarla da kanıtlıyor.

 

Türkiye ofisini 17 yıl önce açan ancak Türk tüketicisiyle birlikteliği çok uzun süre öncesine dayanan Michelin, Türkiye’de de, üstün teknolojili otomobil, kamyonet, ağır vasıta, tarım, iş makinası ve forklift lastikleri ile tüketicilerin tercih ettiği öncelikli lastik markaları arasında yer alıyor. 1996’dan 2009 yılına kadar Ortadoğu ve Afrika bölgesine bağlı olarak yönetilen Michelin Türkiye operasyonu, Türkiye’nin çok hızlı büyüyen bir pazar olması nedeniyle de, 2009 yılında Michelin Grubu’nun Avrupa organizasyonuna dahil edilerek başarısını ispatlamış oldu.

 Michelin Logo

Ar-Ge’ye yılda 600 milyon Euro

170 ülkede, kurulduğu günden bu yana yakıt tüketimini azaltmak, lastik ömrünü uzatmak ve doğaya geri dönüşü en zararsız olan ham maddeyi kullanmak hedefi ile hareket eden Michelin, 18 ülkede kurulu  69 fabrikası ile lastik sektöründe küresel oyunculardan biri olarak faaliyet gösteriyor.

 

Araştırma ve geliştirme çalışmalarına büyük önem veren ve lastik üreticileri arasında en yüksek Ar&Ge harcamasına sahip olan Michelin, bu doğrultuda 350 farklı meslekten, konusunda uzman 6 bini aşkın Ar-Ge çalışanı ile yıl boyunca çalışmalarını sürdürüyor. 18 ülkede 69 fabrikasında yılda 166 milyon lastik adet üretimi ile dünya lastik sektörünün öncüleri arasında yerini sağlamlaştıran Michelin, Ar-Ge çalışmaları için yılda 600 milyon Euro’luk bütçe ayırıyor. Michelin Teknoloji Merkezleri, araç ve sürücülerin ihtiyaçları doğrultusunda ürün geliştirme yöntemleri üzerinde çalışırken, yakıt tüketimini azaltmayı ve karbondioksit emisyonunu daha da aşağı düşürmeyi hedefliyor.

 

Michelin kauçuk ağacı yetiştirilmesine destek veriyor

Michelin  biyolojik çeşitliliğin korunması için sorumluluklarını yerine getiriyor. Dünyanın en büyük lastik üreticilerinden olan Michelin lastik üretimi için ham madde olan kauçuk ağacı yetiştiriciliğinin sürdürülmesini temel önceliği haline getiriyor. Michelin her yıl biyoçeşitliliğin korunması için fon ayırarak koruma alanları yaratıyor.

 

Michelin’in tüketiciye gülen yüzü: Lastik Adam Bibendum

Tüm zamanların en iyi marka ikonları arasında gösterilen Michelin’in Lastik Adamı Bibendum, tüketicilerin de en sevdiği ikonlar arasında yer alıyor. Güler yüzü ve sempatik tavırları ile tüketiciyLe kurulan bağda önemli rol oynayan Bibendum,  genç, dinamik, sağlam ve kararlı yapısıyla da Michelin’in dünya çapındaki elçiliğini üstleniyor. 1889 yılında poster sanatçısı O’Galop tarafından tasarlandığından beri Michelin lastiklerinin ikonu olan lastik adam Bibendum, sevimli, hareketli, heyecanlı ve tüketiciye yakın algısı sayesinde Michelin’in tüketiciye gülümseyen yüzü olmayı başarıyor.

 

Michelin’in devrim yaratan ilkleri

•           Radyal Karkas

Michelin’in devrim yaratan ilklerinin en dikkat çekenlerinden birisi ‘Radyal Karkas’ teknolojili lastikleri üretmesi oldu. 1940’ların başında, Marius Mignol’ün aklına, sırt bandının enerji tüketimini ölçmek için, yanakları olmayan ve yol tutma kabiliyeti olmayan lastikler üretmek geldi. Radyalin büyük avantajı, yanak ve sırt bandının (yer ile temas eden kısım), (daha az enerji harcayan ve daha dayanıklı olan) radyal bir yapı ile ayrılmasıdır. Araştırma, savaş esnasında büyük gizlilik içerisinde yürütüldü ve patent 1946’da alındı. Ürün benzersiz yol tutuşu, daha iyi aşınma direnci sayesinde daha uzun kullanım ömrü, yakıt sarfiyatı ve her tür yüzeyde tutunma gibi birçok avantaja sahipti. Radyal lastikler ilk olarak, 1949’da lastik değişim piyasasında satılmaya başlandı.

•           ‘Yeşil’ lastikler

Michelin, 1992’de, bir yapıştırıcı ve özel bir “karıştırma” prosesi ile orijinal tip silikayı spesifik bir sentetik elastomer ile birleştirerek, ileriye doğru dev bir adım attı. Bu teknik ile elde edilen bileşikler, özellikle düşük yuvarlanma direncine sahip ve soğuk yüzeylerde iyi tutunan, aynı zamanda karbon karası bileşiklerinin aşınma direncini kaybetmeyen lastikler geliştirilmesine imkan verdi. Bu Michelin icadı, “yuvarlanma direnci düşük” kauçuk bileşikleri elde edilmesini sağladı. Yeşil lastik segmentinde küresel anlamda lider olan Michelin, karbondioksit emisyonunu minimum seviyede tutmaya odaklandı.

•           NZG –Uçak Lastiği

Şaşırtıcı gelse de, bir uçağın kalkışı ve inişi esnasında herşey lastiklere bağlıdır. Uçak lastiklerinde hata payı sıfırdır. Bu bağlamda, Michelin tarafından geliştirilen NZG radyal teknolojisi, radyal lastiğin avantajlarının üzerine eklenen bir yeniliktir ve 1981 yılında uçak pazarına sunulmuştur. “Yüksek modüllü” takviye malzemesinin kullanılması, lastik yapısının genleşmesinin daha iyi kontrol edilmesine imkan verir ve bir cisim tarafından zarar görmeye karşı hassasiyetini azaltıyor.

•           Konsept Lastikler

Konsept otomobiller gibi, konsept lastik de, yarının ürünleri ile ilgili ipuçları veren, çekicilik ile işlevselliği birleştiren yenilikler sergilemesi olarak tanımlanıyor. Konsept lastiklerin üretilmesi, lastik dünyasında yeni fikirler ve trendlerin teşvik edilmesine, şirketin ürün stratejisinin desteklenmesine ve aynı zamanda üretici müşterilerin inovasyon ve iletişim süreçlerinin desteklenmesine yardımcı oldu.

•           Michelin Dayanıklılık Teknolojileri

“Michelin Dayanıklılık Teknolojileri” olarak adlandırılan Michelin buluşları yeni nesil lastiklerin geliştirilmesine imkan veriyor. Bir lastiğin kullanım ömrü, yol tutuşu, ağırlığı ve yük kapasitesi gibi alanlarda geleneksel çözümlere göre sağlanan %50’nin üzerindeki tasarruflar, “Michelin Dayanıklılık Teknolojileri” sunduğu avantajların yalnızca bir kısmı. Michelin şu anda, doğrudan rakiplerinin iki veya üç nesil, yani yirmi yıllık araştırma süresi kadar ilerisinde lastikler sunmaktadır. Yeni ürünlerde bulunan bu teknolojiler, Michelin’in filo müşterilerine daha fazla yakıt verimi, güvenlik veya hizmet gibi ihtiyaçlarına cevap verme kararlılığının bir ispatıdır. Bu bağlamda Michelin, müşterilerine önemli tasarruflar sağlamak, aynı zamanda kullanıcılarına daha fazla güvenlik sunmak gibi görevleri üstlenerek büyük yükümlülük altına giriyor.

•           Michelin Energy Saver

Michelin, yakıt tüketimini azaltma, lastik ömrünü belirgin şekilde uzatma ve karbondioksit emisyonlarını ciddi şekilde azaltma bakımından tüketicilere gerçek avantaj sağlayan yeni lastiği Michelin Energy Saver’ı 2008 yılı başında piyasaya sundu. Energy Saver’da kullanılan ve lastik sektöründe bir devrim niteliği taşıyan silika teknolojisi, 100 km’de yaklaşık 0.2 litre yakıt ekonomisi sağlayarak benzin maliyetlerini azaltıyor ve CO2 emisyonlarını km’de 4 g düşürüyor. Ana rakiplerine göre ortalama 10 bin km daha uzun ömürlü olan yeni Michelin Energy Saver ayrıca ıslak zeminde, büyük lastik markalarının ortalamasından daha kısa fren mesafesi sağlayarak kullanıcılara optimum güvenlik sunuyor.

 

  • Dünyanın en büyük lastiğini de Michelin üretti

2001 yılında ürettiği buldozer lastiği ile Guines Rekorlar Kitabı’na da girmeyi başaran Michelin, 2012 yılında ise dünyanın en büyük lastiği üretti. 11 metre çapında, 4 metre uzunluğunda ve 5.5 ton ağırlığındaki XDR2 model lastiğin üretim sürecinde ise Ar-Ge çalışmaları için 1 milyon doların üzerinde yatırım yapılmıştı. Yapısında çeliğin de kullandığı lastiğin en önemli özelliği ise aynı tip araçlar için lastiklere göre 7 bin saat daha fazla uzun ömürlü olması.

 

Continue Reading
Advertisement
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İmalatlar

CITS’in Genel Müdürü Ertan Göral oldu

Published

on

By

Coşkunöz Holding’in kurduğu CITS Bilgi Teknolojileri’nde üst düzey atama gerçekleşti. Sektörün deneyimli yöneticilerinden Ertan Göral, şirketin Genel Müdürlüğü görevine getirildi

Coşkunöz Holding’in bilgi teknolojileri konusundaki tecrübesini bir üst boyuta taşımak için 2016 yılında kurduğu CITS’de Temmuz ayı itibarıyla Genel Müdür ataması gerçekleşti. Bulut bilişim ve yazılım hizmetleri konusunda faaliyet gösteren CITS’ın yeni Genel Müdürü Ertan Göral oldu. Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde danışmanlık ve bilgi teknolojileri yönetiminde 25 yılı aşkın deneyim kazanan Göral, şirketin projelerine önderlik edecek, bilgi teknolojileri alanında inovatif çalışmalarda bulunacak.

Farklı yöneticilik pozisyonlarında görev alarak Bilgi Teknolojileri stratejisini ve yönetimini geliştirip başarılı işlere imza atan Ertan Göral, CITS bünyesinde, Ar-Ge Merkezi ortaklığıyla, dijital çalışmalara değer katarak inovatif çözümler sunacak. Şirketin akıllı üretim sistemleri, veri analitiği ve makine öğrenmesi alanlarındaki projelerde yer almasının yanı sıra, CITS’in paydaşlar ve karar vericiler tarafından “güvenilir iş ortağı” olarak yarattığı birlikteliklerin sürdürülmesi yönünde çalışmalar gerçekleştirecek.

CITS bünyesine katılmadan önce 2018 yılından bu yana Mavi’de Global IT Direktörü (Global CIO) pozisyonunda yer aldı. Lisans eğitimini 1991 yılında Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamlayan Göral, aynı yıl Raks Elektronik’te iş hayatına atıldı. 1996 yılından itibaren Bimsa, PwC Danışmanlık Hizmetleri, IBM Global Business Services ve KPMG Türkiye kurumlarında danışman, proje yöneticisi, direktör gibi pozisyonlarda çalışmalarını yürüttü. 2012 yılının Kasım ayı ila 2018 yılları arasında ise Memorial Sağlık Grubu’nda IT Direktörü (CIO) olarak görev aldı.

Ertan Göral, evli ve 1 çocuk sahibidir. Amatör olarak yelken, bilardo ve fotoğrafçılıkla ilgilenen Göral Turkish Business Network ve CIO Kulübü Üyesi’dir.

Continue Reading

Diğer İmalatlar

Şişecam’ın 2013 yılı satışları 6 milyar TL’ye net karı 454 milyon TL’ye ulaştı

Published

on

By

Şişecam Topluluğu’nun 2013 yılı net satışları bir önceki yıla göre yüzde 12 artışla 5.954 milyon TL’ye, net karı ise 454 milyon TL’ye ulaştı. Topluluk, 2013 yılında toplamda yaklaşık 1,7 milyar TL yatırım harcaması gerçekleştirdi.

 

2013 yılında,  bir önceki yıla kıyasla  % 12 oranında artışla, 5.954 Milyon TL civarında konsolide net satış gerçekleştiren Şişecam Topluluğu,  2013 yıl sonu itibariyle net kar tutarını da 454 milyon TL seviyesinde açıkladı.  Topluluğun 2013 yılında yurtiçi ve yurtdışındaki kuruluşlarında toplam 3,6 milyon ton cam, 2 milyon ton soda, 3,3 milyon ton endüstriyel hammadde üretimi gerçekleştirildi.

Türkiye’den yapılan ihracat ile yurtdışı üretiminden satışların toplamını ifade eden uluslararası satışların toplam satışlar içindeki payı % 47 mertebesinde olup, yılsonu itibariyle Topluluğun Türkiye’den yapılan ihracatı 837 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşti.

isecam Genel Muduru Ahmet Kirman

Şişecam Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman

Şişecam Topluluğu’nun 2013 yılına ilişkin mali tablolarını açıklamasının ardından Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür Prof. Dr. Ahmet Kırman, 2013 yılı sonuçlarına ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Yılsonu itibariyle konsolide net satışlar, önceki yılın % 12 oranında üzerinde 5.954 milyon TL olarak gerçekleşti. En önemli ihraç pazarımız olan Avrupa Bölgesi ekonomisinin küçülmeye devam ettiği ve global büyümenin de son derece sınırlı kaldığı 2013 yılında, yine de ihracatımız % 2,7 artarak 837 milyon ABD dolarına ulaştı.  Brüt kar marjımız % 25, brüt karımız ise 1.494 milyon TL seviyesinde oluştu.  2012 yılında yerel ve global piyasa koşulları gereği satış fiyatlarına yansıtılamayan maliyet artışlarının, 2013 yılı içerisinde kademeli olarak satış fiyatlarına yansıtılması ve gerçekleştirilen maliyet tasarrufuna yönelik projeler sonucu, 2013 sonu itibariyle konsolide FAVÖK marjımız bir önceki yıla kıyasla 2,4 puan artışla % 20,5 oranında gerçekleşti. 2013 yılsonu itibariyle 1.223 milyon TL seviyesindeki konsolide FAVÖK hacmi ve 635 milyon TL tutarındaki finansman gideri öncesi faaliyet karımız önceki yıla kıyasla sırasıyla % 26,7 ve % 41,4 oranında arttı. Ana ortaklık payına düşen net kar ise % 41,6 oranında artarak 432 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. ”

Yılsonu itibariyle toplam 1.674 milyon TL düzeyinde yatırım harcaması yapıldığını belirten Kırman, şöyle devam etti: “Vizyonumuz doğrultusunda, düzcam grubumuzun devam eden Türkiye, Rusya, Bulgaristan ve Romanya yatırımlarının yanı sıra Hindistan’daki ortaklık ve Almanya’daki şirket alımı, cam ev eşyası grubumuzun Bulgaristan’da tamamladığı, Rusya’da ise devam eden fırın yatırımları, cam ambalaj grubumuzun Eskişehir’de faaliyete geçen yeni fabrikası ve kimyasallar grubumuzda gerçekleştirilen kapasite artış yatırımları sonucunda, 2013 yılı başında da öngördüğümüz şekilde yılı 1,7 milyar TL’ye yakın, yüksek bir yatırım tutarıyla tamamladık. Tüm bu yatırımlar sonrası 2012 yılı sonuna göre % 18 oranında artışla 6,6 milyar TL seviyesine ulaşan öz kaynaklarımız ve 1.953 milyon TL tutarındaki likit kaynaklarımızla bilançomuzun sağlıklı ve güçlü yapısını koruyoruz.”

Continue Reading

Diğer İmalatlar

Atlas Halı nano mucizesi ile yüzde 350 büyüdü

Published

on

By

·         Atlas Halı’nın bir dünya buluşuna imza atarak geliştirdiği; kendi kendini temizleyebilen, leke, küf, bakteri, mayt ve mantar barındırmayan; evin her alanında güvenle kullanılabilen; sağlıklı, doğal iletkenlik özelliği ile vücuttaki statik elektriği alarak stresin azalmasına yardımcı olan nano halıları, 2013’te büyüme rekoru kırdı!

·     2013 Nisan ayı sonunda nano halılarının lansmanını yapan ve nano halılarını piyasaya sunalı henüz bir yılı doldurmadan cirosunu bir önceki yıla oranla yüzde 350 oranında artıran Atlas Halı, bayi sayısını da nano halıları ile 117’den 330’a çıkardı.

·         Atlas Halı Genel Müdürü Dr. Meriç Bebitoğlu, “Bize inanarak ürünlerimize yer açan bayilerimize destekleri için teşekkür ediyorum. 2014’de yurtdışı pazarlarımıza Avrupa’yı ekliyor ve ilk olarak da önümüzdeki ay Almanya’da satışa başlıyoruz. Yurtdışı projeksiyonumuz, Atlas nano halıları yenilikçi ve akıllı bir ürün olarak, katma değerli biçimde pazarlamak… Yenilikçi yaklaşımlarımızla da her zaman en iyiyi sunmaya devam edeceğiz” dedi.

·         Naksan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Taner Nakıboğlu da, 2011 yılı sonunda Naksan çatısı altındaki yerini alan Atlas Halı’nın büyümesinin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirterek, “Atlas Halı’nın bu dünya buluşuyla, başarılarıyla gurur duyuyoruz. Hedefimiz, her konuda yanında olduğumuz Atlas Halı’nın Türkiye’de kazandığı güçlü ivmeyi daha da artırmak ve tabi ki ileriki aşamada da bu gururu Naksan Holding güvencesiyle bütün dünyaya taşımak” dedi.

ATLAS LOGO YENI

Teknoloji harikası nano halıları ile halı sektörüne yenilikçi bir soluk katan, dünya halı sektörüne bir Türk markası olarak buluş armağan eden Atlas Halı, 2013’te büyüme rekoru kırdı. Halının kendi kendini temizlemesini ve leke barındırmamasını sağlayan nano teknolojisi ile Nisan ayında yapılan lansman sonrası atağa kalkan ve tüm koleksiyonlarını nano özelliğe kavuşturan Atlas Halı, nano halılarıyla 10 ay gibi kısa bir sürede hem cirosunu yüzde 350 oranında artırdı, hem de bayi sayısını 117’den 330’a çıkardı.

‘Büyümemizin temeli yenilikçi yönetim yapımız’

Atlas Halı, yeni gelişmeleri ve 2014 hedeflerini açıklamak üzere Gaziantep’te bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Atlas Halı Genel Müdürü Dr. Meriç Bebitoğlu ve üst düzey yetkililerinin yanı sıra Naksan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Taner Nakıboğlu da katıldı.

Toplantıda konuşan Atlas Halı Genel Müdürü Dr. Meriç Bebitoğlu, büyümelerinin ardındaki temel gücün Naksan Holding’in iş dünyasının dinamiklerini iyi ölçümleyen, inovasyon ve Ar-Ge’ye açık yapısı olduğunu söyledi. Bebitoğlu, “2011 yılı sonunda 46 yıllık köklü bir marka ama yeni bir şirket olarak Naksan Holding bünyesine katılan Atlas Halı markası ile ilgili ön hazırlık çalışmalarımızı tamamladıktan sonra, tam anlamıyla 2012 yılında çalışmalarımıza başladığımızı söyleyebilirim. Markada yaptığımız yenilikler, iyileştirmeler ve geliştirmelerle ve Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımlar sonucu ulaştığımız nano halı buluşu ile dünya halı sektörüne de benzersiz bir armağan sunmuş olduk” dedi.

Kendini temizlerken, yüzeyindeki organik kirlerin ışık altında parçalanıp yok olmasını sağlayan nano halılarla sağladıkları 2013 rekor büyümeye ilişkin rakamları açıklayan Bebitoğlu, şunları söyledi: “2013 Nisan’ında lansmanını yaparak Türkiye’ye tanıttığımız ve dünyada eşi benzeri olmayan nano halılarımız ile büyük bir atılım gerçekleştirdik. 2013 yılında yüzde 350’lik büyüme sağladık. En büyük patlamayı ise bayi sayımızda yaşadık. 2012 yılında 117 olan bayi sayımız 2013 yılında 330’a yükseldi. 2014 yılında bayi sayımızı 500’ün üzerine, ciromuzu ise 35 milyon TL’ye çıkarmayı planlıyoruz. Bize inanarak ürünlerimize yer açan bayilerimize destekleri için teşekkür ediyorum. Sağlıklı, çevreye duyarlı koleksiyonlarımızı yüksek kaliteyle üretmeye, ürün yelpazemizi genişletirken en iyiyi, üstelik erişilebilir fiyatlarla sunmaya devam edeceğiz. Yenilikçi yaklaşımlarımızla da her zaman sektörün öncü markalarından biri olmak için var gücümüzle çalışmaya sürdüreceğiz” dedi.

Avrupa’da satışlar Mart ayında başlıyor

Türkiye ekonomisinin en güçlü gruplarından biri olan Naksan Holding güvencesiyle Atlas Halı’yı Azerbaycan ve Kazakistan ile Ortadoğu ülkelerinde tüketiciyle buluşturdukları bilgisini veren Dr. Meriç Bebitoğlu, nano halıların önümüzdeki ay itibariyle başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde satışa çıkacağı müjdesini de verdi. Bir Türk markası olarak dünyaya bu buluşu sunmaktan onur ve mutluluk duyduklarını paylaşan Bebitoğlu, yurtdışı projeksiyonlarının Atlas nano halıları, yenilikçi ve akıllı bir ürün olarak, katma değerli biçimde pazarlamak olduğunu vurguladı. Bebitoğlu, dünyada halının 2300 yıllık bir geçmişi olduğunu ve Türkiye’yi dünya halıcılığının kalbi olarak kabul etmek gerektiğini aktararak, “Dünya halı sektörünün liderlerinden biri olan Türkiye’nin yenilikçi oyuncularından biri olarak arenada yerimizi alıyoruz” dedi.

Atlas Halı Türkiye’nin ezber bozan markası!

Birçoğumuz tarafından Türkiye’den bir icat, buluş yapılmadığının konuşulduğunu hatırlatan Bebitoğlu, “Türk halı sektöründe ezber bozan markalardan biri olduk ve bu inovatif ürünümüzü dünya halı sektörü ile tanıştırmak için çalışmalarımızı hızlandırdık. 2014 yılı ilk yarısı içinde yeni pazar görüşmelerimizi neticelendirip sizlere de gelişmeleri ileteceğiz. Vizyonumuz sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok köşesinde tüketicinin ‘ İyi ki Atlas Halı aldım’ demesi ve Atlas halısız ev kalmaması…” dedi. Yeni sezonda “nano halı” reklam ve tanıtım faaliyetlerine hız vererek, mucize nano halılarını herkesin keşfetmesini sağlamayı; binlerce evde yer almayı planladıklarını belirten Dr. Meriç Bebitoğlu, reklam ve tanıtım çalışmalarını 2014 yılı içinde yoğunlaştırarak sürdürmeyi planladıklarını açıkladı.

Taner Nakıboğlu: ‘Hedefimiz gurur duyduğumuz bu buluşu dünyaya taşımak’

Naksan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Taner Nakıboğlu ise, Türkiye’nin en köklü markalarından biri olan Atlas Halı’nın, 2011 yılında Naksan çatısı altındaki yerini aldığını ve kısa sürede kazandığı başarının kendilerini de mutlu ettiğini aktardı. Nakıboğlu, “Atlas Halı, Naksan Holding bünyesinde yer alan ileri teknolojiye sahip üretim tesisleri, Türk halıcılığına yön veren AR-GE çalışmaları, yenilikleri ve hızla genişleyen bayi ağı ile kısa sürede yeniden sektör öncüleri arasındaki yerini aldı. Kalitesiyle olduğu kadar tasarımlarıyla da iddiasını ortaya koyan Atlas Halı’nın 2011 yılından bu yana gösterdiği gelişim, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Atlas Halı için hedefimiz bir yandan Türkiye pazarında kazandığımız ivmeyi artırmak bir yandan da markamızı yurtdışında yeni pazarlara taşımak; böylece Atlas Halı’yı Türkiye’de ve dünyada halı sektörünün lokomotif markası haline getirmek ve bu gururu Naksan Holding güvencesiyle bütün dünyaya taşımak” dedi.

Nano Halı: Dünyada ilk ve tek !

Atlas Halı’nın hızlı büyümesinde en büyük pay, halı sektöründe nano teknolojisini hayata geçirmesi oldu. Dünyada ilk ve tek olan nano halılar, tamamen Türk mühendislerce suyun üzerinde yaşamasına rağmen su iticilik özelliğine sahip nilüfer çiçeğinden esinlenerek yaratıldı. Nano halının üstün özellikleri, Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’nin (UNAM) “Kolay Temizlenebilirlik, Işık Etkisi ile Kendi Kendine Temizlenme Testleri ve Raporu”; Uluslararası test ve değerlendirme kurumu INTERTEK’in “Bakteri Barındırmama Testi ve Raporu” ve T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “Gıda Migrasyon Testi” ile de onaylandı. 1.2 milyon TL’lik uzun soluklu bir Ar-Ge çalışmasının ürünü olan nano halılar, aşağıda yer alan üstün özellikleri nedeniyle benzerlerinden sıyrılıyor ve uzun yıllar ilk günkü gibi kalıyor.

·         Işık etkisiyle kendi kendini temizleyebiliyor.

·         Sıvı iticilik özelliği sayesinde leke barındırmıyor.

·         Küf, bakteri, mayt ve mantar barındırmıyor

·         Doğal iletkenlik özelliği ile vücuttaki statik elektriği alarak stresin azalmasına yardımcı oluyor.

Continue Reading

Yorumlar

  • {{{ review.rating_post_title }}}
    User Avatar
    {{{ review.rating_title }}}

    {{{review.rating_comment | sstr | nl2br}}}

    Show

Trendler