Madencilik

Maden sektörü ilk 10 ayda 4,85 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi

Published

on

Rezerv zenginliğiyle sanayinin gelişimine doğrudan katkı sunan maden sektörü ihracatı, geçen yılın aynı dönemine kıyaslandığında 2021 yılının ilk 10 ayında yüzde 44,47 oranında artış gösterdi. Sektörün 10 aylık ihracat başarısı 4,85 milyar dolar oldu. Açıklanan verilere dair değerlendirmelerde bulunan TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, İMİB olarak, lider pazarlarla olan ilişkilerin daha yüksek seviyelere çıkarılacağını ve yürütülen faaliyetlerle  yeni pazarlar da hedeflediklerini ifade etti.

Türkiye ekonomisine dolaylı yoldan 40 milyar dolarlık katkı sağlayan madencilik sektörü, 2021 Ekim ayında 466,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Rakamlar ve verilere dair yorumlarda bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, geçen yılın aynı ayına göre ihracatta yaşanan değer artışının yüzde 18,3 olduğunu vurguladı. Dinçer, 2021’in ilk 10 ayında 4,85 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörün, geçen yılın aynı dönemine göre yakaladığı artış oranının yüzde 44,47 olduğunu kaydetti.

Metalik cevherde 10 aylık ihracat 1,77 milyar dolar

Dinçer’in maden sektörünün alt kırılımlarındaki ihracata yönelik yorumları ise şu şekilde oldu: Yılın 10 ayında metalik cevherler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71’lik bir artış yakaladı ve 1,77 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek ilk sıraya yerleşti. İkinci sırada yüzde 21,1’lik artış ve 1,04 milyar dolar ile işlenmiş doğal taş, üçüncü sırada yüzde 32’lik artış ve 890,7 milyon dolar ile endüstriyel mineraller yer aldı. Dördüncü sırada ise yüzde 29,2’lik artış ve 680,7 milyon dolar ile blok doğal taş ihracatı yer aldı. Bu maden gruplarını yüzde 122,5’lik artış ve 253,7 milyon dolarlık ihracat ile ferro alyajlar takip etti.”  

Çin’e yapılan maden ihracatındaki 10 aylık artış yüzde 38,4

Maden sektöründe Çin’e yapılan ihracatta geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan büyüme ise yüzde 38,4 olarak gerçekleşti. Bu durum ABD’de yüzde 51,8, İspanya’da yüzde 37,1 olarak kayda geçti. 10 aylık dönemde doğal taş ihracatının ilk sırasında 528,4 milyon dolarla Çin’in yer aldığını söyleyen Dinçer, ikinci sırada ABD’nin olduğunu ve ülkeye 381,6 milyon dolar değerinde doğal taş ihracatı yapıldığını ifade etti. Dinçer, ABD’den sonra 83,9 milyon dolarla Fransa’nın, 77,7 milyon dolarla Irak’ın ve 75,3 milyon dolarla İsrail’in yer aldığını aktardı.

İhracat rakamları ve sektörün güncel durumu hakkında açıklamalarda bulunan Dinçer şunları söyledi: “Dünyadaki maden rezervlerinin önemli bir bölümü ülkemizde yer alıyor. Bunun yanı sıra doğal taş özelindeki konumumuzu da her geçen gün artırıyoruz. Bu sonuca ihracat rakamlarından da kolayca ulaşılabiliyor. Ürün çeşitliliği kapsamında ülkemizden çıkarılan farklı desen ve renkteki doğal taşlar dünya pazarında büyük ilgiyle karşılanarak önemli projelerde değerlendiriliyor. İMİB olarak her zaman mevcut pazarlarımızdaki etkinliğimizi artırmak ve yeni pazarlarda var olmak için faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. Sektörümüzün sürdürülebilir şekilde büyümesine katkı sağlamak için tüm üyelerimiz ve yetkili kurumlarla temas halindeyiz.”

“Doğal yapısıyla karbon ayak izi bırakmıyor”

Madencilikle ilgili kamuoyundaki tartışmalara dair görüşlerini paylaşan Dinçer, “Kullandığımız her ürünün ham maddesinin bir maden ürünü olduğunu, bunun yanında doğa dostu sürdürülebilir madenciliğin mümkün olduğunu kamuoyuyla paylaşmak ve gerekli çalışmaları yapmak çalışmalarımızın temelinde yer alıyor. Doğadan elde edilen ve koruyucular dışında içeriğinde sentetik malzemeler barındırmayan doğal taşlarımız çevre dostu olmasıyla biliniyor. Üretim ve kullanım aşamalarında yeşil enerji tüketimi, kullanım sonrasında ise dönüştürülebilir olması sebebiyle sürdürülebilirlik şartlarını rahatlıkla karşılıyor. Bugün dünyanın pek çok ülkesinde doğada milyonlarca yılda şekillenmiş benzersiz bir ürün olan doğal taşların güvenle tercih edildiğini görebiliyoruz. Ayrıca ülkemiz; güçlü lojistik altyapısı, Avrupa ve Asya’ya daha uygun maliyetli nakliye imkanları ve coğrafi konumuyla da önemli bir yer ediniyor. Bu avantajları da dikkate alarak ülke ekonomisine katma değerimizi her geçen gün artırmak, Türk doğal taşının dünya pazarından daha fazla pay almasını sağlamak için çalışıyoruz” dedi.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trendler

Exit mobile version