Connect with us

Haberler

Kurumsal rekabette önde olma

Yayın tarihi

-

 

Hiç bir kurumun yalnız olmadığı sınırların kalktığı rekabet baskısının yoğun hissedildiği bir dünyadayız. Bu durum insanları, bölgeleri, işletmeleri kırılganlaştırırken bazen de müthiş fırsatlar sunabiliyor. Fırsatları çoğaltmak ve değerlendirebilmek için zayıf yönlerimizi güçlendiren, zihni alt yapımızı doğrularla şekillendiren, iş gören olarak bir parçası olmaktan mutlu olacağımız insani ve rekabetçi (ikilemi yöneten) bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var.

 

Dünyada var olabilmek ve kendimizi anlamlandırmak, sosyal değerlerimizle, ekonomik değerlerimizin uyumuna bağlı. İnsanların yaşamlarında organik olarak ne kadar fazla önemde yer alırsak, toplumlardan gördüğümüz ilgi, destek, statü ve refahımız da benzer ölçüde şirketimize yansır. Bu bağlamda örnek olarak vermek gerekirse, kurumsal sosyal sorumluluğun doğru kullanılması onu bir rekabet aracı haline dönüştürmektedir. Eko sistemimizde, tedarikçinin ahını almayan, müşterinin müşterisini anlayan entegre bir bütün olmak, zihinlerde, gönüllerde tutunabilmek; akıllı çabalar, doğru mesajlar, adımlar gerekiyor.

 

Bu anlamda, kurumsal stratejiler; uzun dönemde karşılaştırmalı üstünlüklere sahip olarak firma değerini yükseltebilmek, stratejik hedefe varmak için üst yönetim düzeyince izlenen yollardır. Bunlar; tepe yönetimin işletmenin geleceğini düşünerek temel iş alanlarındaki etkinliğini artırarak sürdürmeli mi? Mevcut işlerde devam edilecekse rekabet edebilmek için ne tür stratejiler geliştirmeli türündeki yaşamsal kararları kapsar. Böylece, kaptan köşkünde bulunanlar çeşitlendirme ve çekilme stratejilerinden farklı boyutlarını uygulama konusunda kararlar verir.

 

Yola devam deyip, büyümeye, globalleşmeye yöneldiğinizde, büyük resme, fotoğrafa bakışı, olup biteni, daha iyi anlamak ve yorumlamak için paradigmalarınızı, şemalarınızı değiştirmek durumunda kalabilirsiniz. Uzağı gören gözlüklerinizi takmışsanız ne güzel. Dünya vatandaşı olarak şirketinizi rekabetçi kılan faktörleri globalleştirebilir, rekabetçi konumuna getirirsiniz. Örneğin: İş yapış şekliniz olan iş modelinizi uluslararası piyasalara uyumlu hale getirir, oluşumlara hemen müdahil olur, rekabetçi avantajlarınızı da transfer edebilirseniz küresel oyuncu olabilirsiniz. Bölgenizde kendi yaşam tarzınıza din, tarih ve sosyal yaşam gibi ortak değerlere sahip, kültürel yakınlığınızın olduğu uluslararası bir ticari pazarınız varsa bu yumuşak gücünüz sayesinde pazara nüfuz edebilirsiniz. Ancak, global iş yapmada yerel pazarlardaki ortaklarla ilişkilere (kalitesine, zenginliğine, hassasiyetlere) dikkat etmek gerekir.

 

Kurumların yaşamlarını sürdürebilirlikleri, organizasyonel esneklik ve çevikliklerini artırmalarına bağlıdır. Rekabet edebiliyor olmak, farklı insan profillerini, yetenekleri bir arada etkin yönetmekten, geleceğin gündemini anlamaktan geçiyor. Kapitalizm; bir anlamda trendleri anlama ve stratejik yetenekler savaşına dönüşmektedir.

 

Kurumların rekabetçi olabilmesi

Büyük çapta artan operasyonel verimlilikten ve her ortamda dillendirilen ancak bir türlü özünün ve tekniklerinin çok iyi bilinmediği yüksek innovasyon kapasitesinden geçmektedir. Ayrıca, kurumsal riskleri denetlemek,  olanaklı ise yok etmek rekabetçi yapının sürdürülebilirliği açısından önemlidir.

Kurumsal risk yönetimi olgunluk seviyelerinden maddi kayıpların önlenmesi, karlılığın sağlanmasından sonra gelen ortaklara değer yaratma aşamasına (  bugünün en iyi uygulamalarından gelecekteki en iyi uygulamalar düzeyi olan 4.seviyeye) ulaşmak için çalışmalar yapmak gerekmektedir.

 

Kurum içi stratejik bütünlüğün sağlanmasında ortak bir dil, kültür geliştirmek, değer üretimini tanımlamak; değer ölçütlerinin (süreç iyileştirme, lider yetiştirme vb) ve değer karnesinin (gelir artışları, personel devri, uygulanan tavsiyeler vb) hazırlanması öncelikli bir konudur.

Veri analitiği, veri madenciliği ve sahada hemen kullanabilecek taze müşteri bilgileri başarının ön habercileridir. Verileri örtüştürmek ve konuşturmak önemlidir. Doğru süreçler, doğru sonuçlar doğurur. Şirkette problem çözme, müzakere kültürünü iyileştirme ürün ve hizmetlerimizin layık oldukları değer düzeylerinden talep edilebilmesini, sunulmasını kolaylaştırır. Organizasyon geliştirme teknikleri ve yurt dışında uygulanan altmışa yakın şirket içi dinamikleri harekete geçiren tekniklerden koçluk gibi çok azı bilinmektedir ve uygulanmaktadır.

Rekabet üstünlüğü (maliyet liderliği, farklılaştırma)

Sektörüne, şirketine göre değişmekle birlikte dört niteliği vardır. Değerli ya da az bulunur olmalıdır. Taklit ya da ikame edilememelidir. Sürdürülebilir rekabet üstünlüğü kaynakları (Hoffman,2000) ; markalaşma, pazar yönelimlilik, organizasyonel öğrenme, yenilikçilik, müşteri değeri, ilişki pazarlama, firma ağlarıdır.

 

İşletmelerin yeniden yapılanmaları çok boyutlu değişim, dönüşüm sürecidir. Sosyolojik, psikolojik analizler gerektirir. Son zamanlarda yaşanan baş döndürücü gelişim, beklentileri de yükseltmiştir. Bireyler, gittikçe hızla, hazla tüket ve yeninin peşine düş mottosuyla hareket eden toplumlara dönüşüyor. Şirketimizin farklılaştırılmış ürün ve hizmetlerini kullanan müşteri görüşlerinden, önerilerinden faydalabilecek chat odaları, geri- ileri bildirim almak için focus gruplar oluşturmayı, tüketici gruplarını biçimlendirmeyi sağlayan  (hedef gruplarımızdaki birikimi ortaya çıkaracak )  dijital pazarlamayı da en üst düzeyde değerlendirmeliyiz.

 

Sürekli değişim gösteren müşteri istekleri, rekabetçiliğin her geçen gün ivmelenmesi sonucu şirket iç dinamiklerinden nasıl en yüksek düzeyde faydalanırız sorusunu gündeme getirmiştir. Kullanılmayan potansiyellerin bilincine varmak, enerjiyi açığa çıkarmak her şirket için yakın gelecekte hayati olacak, bilinen ezberler bozulacaktır. Kurumsal bazı dinamikleri niş haline getirmek, iç yapımızı(gücümüzü) sinerji yaratacak şekilde harekete geçirebilme hiç kuşkusuz şirketimizi geleceğe taşıyacaktır. Ayrıca,  bizi yüksek organik büyüme oranlarına ulaştıracaktır. Kurum varlıklarının en verimli şekilde kullanılarak, değerler üretme kapasitesi en yükseğe çıkarılarak elde edilen kazançlar; eko sistemde şirketin verdiği güvenceler çerçevesince, yasalar ve iş kültürüne uygun şekilde adil ve etkin dağıtılacaktır.

Kurumsal yönetimin her şeyi netleştirmesi çekiciliği artırıp toplum nezdinde itibarı yükseltecektir. Birim liderlerini yetiştiren, organizasyonel yedeklemeyi en uygun şekilde gerçekleştiren insan kıymetleri, işgören, müşteri beklentilerini karşılayarak doyum ve örgütsel bağlılık oluşturacaktır. Çalıştığımız şirket iş yapma ikliminin , moral şartların standartların üzerinde olan organizasyonsa, çalışanlarına değer katarak , müşteriye arzulanan değerleri , müşteri mutluluğu olarak açık menü halinde sunacaktır.. Herkesin iş yapmak , çalışmak için can attığı havalı bir şirket konumuna gelecek, en kaliteli elemanların kariyer seçeneklerinin gözdesi haline dönüşecektir..Ayrıca, rekabetçiliğimizi sıra dışı kulvarlara çekebilecektir. Üst düzey yönetim her zaman iş yapma biçimlerini gözden geçirmeli ve rekabetçi üstünlük alanlarına odaklanmalıdır. Şirket içinde one man showlardan ziyade (acil kararlar dışında) gündemi toplu oluşturacak çok aktörlü karar süreçlerini devreye sokabilmeli ki herkesin çorbada tuzu olsun. Herkes katıldığı olayı sahiplensin, adam yerine konulduğunu hissetsin. Doğal olarak çıkarlar çoğunluğa yansısın, fısıltıların önü kesilsin. Dedikoducuların bizi dillerine, parmaklarına dolayıp, ellerinden kurtulamayacağımız hallere düşmeyelim.

 

Bunun için şirkette özel butik uygulanabilir stratejiler, teknikler geliştirmeli, iş süreçleri tasarlamalı, taktik, teknik ve operasyonel düzeylerde etkinlik iş liderleri öncülüğünde sağlamalıdır. Sürdürülebilirliğin kalıcı olması, rekabette bir adım önde olma isteniyorsa, öğrenme kaynaklarını artırmak, birikim merkezleriyle işbirliği modelini bulup, geliştirecek danışmanlarla çalışmak gerekir. Bazen misafir misafiri, danışman danışmanı sevmeyebilir. Hanım ağalara ve beylere duyurulur. Danişman seçiminde; bizi yanıltacak ön algıları, korkuları kral,  kraliçe koltuğundan indirmemiz gerekiyor. Fırsatların, itici güçlerin elden kaçmaması için bazı kararları yalnız başımıza almamızda faydalar olabilir. Hatırlatmada yarar var. Danışmanda Rambo, beyaz atlı prens değil, sihirli değneği yok. Batır çıkar sizin birikmiş hatta kördüğüm olmuş, arap saçına dönmüş onlarca sorununuzu kısa zamanda çözsün. Makul bir sürede isteğiniz sonucu almazsanız yanaklarından öper,  başarılar diler, gönderirsiniz. Aman dikkat edin. Yaşam bu belli olmaz. Bir gün ona da yolunuz, işiniz düşebilir. Çünkü danışman kendini kısa zamanda çok hızlı yenileyen, yücelten, çevresi geniş, özel mi özel güzel mi güzel sıra dışı olmayı bilen bir insandır. Bir gün sizin için önemli bir yerde muhakkak önünüze çıkar.

 

Bir de unutmadan söyleyeyim. Genelde orta büyüklükteki kobilerde görülür. Biz şu danışmandan faydalanmaya çalıştık memnun kalmadık, dolayısıyla danışmanlara sıcak bakmıyoruz türündeki yakınmalar. Bu tür kişilere söylenecek çok şey var da ben birini yazayım. Nasıl üzerine bir şey satın aldığında en yakışanını (belki en pahalısını) almayı biliyorsan kendini yenileyemeyen kurumlardan üç kuruş destek alacağım diye az deneyimliyi değil en doğrusunu seçmelisiniz.

 

Yazdıklarımı toparlarsam;  önce kayda değer fikirleri küçük düşünce gruplarında şirketin ana hedeflerine göre bir değerlendirmeye tabi tutmalıyız. Büyük lokmaları yenilebilecek boyutlara, tatlara, kıvama getirmeliyiz.  Kaynaklarımız sınırlı olduğundan, şirket amaçlarına uygun en optimal ürün fikirlerini ve şirket tarafından özümsenecek süreçleri analiz ederek firmaya katmak gerekir.

 

Tüm kurumsal uğraşlar sonucu hedef müşteri kesiminizde amaçladığınız algılama değişikliğine ulaşamazsanız, stratejinizi belki de hedeflerinizi değiştirmelisiniz.

Kurumsal rekabette son olarak belirteceğim yarışta kalmamızı etkileyen iki önemli iş ödevimiz var. Ürün ve rakip analizleri. Önümüzü görmemizi sağlar, çok yaşamsal işlerdir. Danışmanlar öncülüğünde (tarafsız gözle) yapılması tavsiye edilir.

Ne yazık ki kendini tatmin için yazılmış, tuzu kuru bazı akademisyenlerin ve yöneticilerin kitaplarındaki swot analizleri önemli piyasa oyuncularından ziyade öğrencilere hitap etmektedir.

Ele aldığım konu geniş. İşin özünü bir yazıya sığdırmak gerçekten zor. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenleri eğitimlerime beklerim. Böyle bir eğitimi de iş işten geçmeden almanızı öneririm.

Nasrettin hocanın eşeğimden düşmeseydim zaten inecektim dediği gibi durumlarla yüz yüze kalmayacağınız, kurumsal rekabette önde olacağınız,  tatlı günler dilerim.

Faydalanılan kaynak: Hoffman ,N,P.,2000. An examination  of the sustainable competitive advantage concept: past,present and future.Academy of  Marketing Science Review,2000,

Yrd.Doç Dr.M.Raci Hoşgör

Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Yayın tarihi

-

Yazar:

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Haberler

“KOBİ’ler sürdürülebilir büyüme açısından deprem kıskacında”

Yayın tarihi

-

Yazar:

TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan, istihdamın %71’ini, üretimin %37,3’ünü oluşturan, ekonomik katma değerin %35,5’ini tek başına sırtlanan KOBİ’ler finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda sorunla karşı karşıya! KOBİ’lerin tam bir üretim ve istihdam ambarı olduğunu vurgulayan Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, “Başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor. Ciro, katma değer ve teknolojik dönüşüm odaklı yapısal sorunlar, küresel riskler, deprem felaketinin görünen ve görünmeyen sonuçlarıyla birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki soru işaretlerini artırıyor” dedi.

Dünyada Covid-19 pandemisi ile başlayan, Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği enerji, gıda ve hammadde krizi ile derinleşen, enflasyon ve resesyon endişeleriyle tırmanan olayların gölgesinde kalan KOBİ’ler oldukça zorlu bir virajdan geçiyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun Kasım 2022’de yayımladığı rapora göre, KOBİ’lerin karşılaştığı en büyük zorluklar; %67 hayatta kalma ve büyüme, %48 yeteneklere erişim, %34 şirket kültürünü ve değerlerini koruma, %25 teknolojik dönüşüm talebine karşılık verme ve %24 finansmana erişim olarak sıralanıyor.

Dünya ekonomisinin çarkları KOBİ’lerle dönüyor

Dünya ekonomisinin çarkların KOBİ’ler sayesinde döndüğünü belirten Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, Türkiye’de KOBİ’lerin üretim ve istihdam ambarı olarak istihdamın %71’ini, cironun %44’ünü, üretim değerinin %37,3’ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin %35,5’ini tek başına sırtlandığını söyledi. Dr. Yılmaz Sönmez, konuya ilişkin şu ifadelerde bulundu:

“En güncel TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan KOBİ’ler Türkiye’deki tüm girişimlerin %99,7’sini oluşturuyor. KOBİ’ler toplam ihracatımızın %30,4’ünü, ithalatın ise %14,7’sini gerçekleştirirken büyük şirketlerin ihracatı içerisindeki dolaylı paylarını kattığımızda sağlanan katma değer yine oldukça yüksek. KOBİ’lerin ihracatının %90,8’ini imalat sanayi ürünleri oluştururken, toplam AR-GE harcamalarının %27,1’ini KOBİ’ler üstlenmiş durumda. Bununla birlikte KOBİ’lerin %55,9’u düşük, %31’i orta-düşük teknoloji düzeyinde yer alırken, sadece %12,4’ü orta-yüksek ve %0,7’si yüksek teknoloji kapsamında sınıflandırılıyor. KOBİ’lerimizin ciro, katma değer ve teknolojik dönüşümde yaşadığı yapısal sorunlar küresel risklerle birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki soru işaretlerini artırıyor. Mevcut durumda KOBİ’lerimiz sürdürülebilir büyümenin bayraktarlığını yapabilmesi oldukça zor görünüyor”

Dijital Dönüşüm Şart

Türkiye’deki KOBİ’lerin finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda yapısal sorunla mücadele ettiğine dikkat çeken Dr. Yılmaz Sönmez, “KOBİ’lerimizin %59,8’inin 2021 yılında en az bir kez siber ihlal olayı yaşadığını, %46,1’inin bilgi-iletişim uzmanı istihdam ettiğini, %6,2’sinin yapay zekadan faydalandığını ve imalat sanayindeki KOBİ’lerin sadece %21,6’sının endüstriyel robot kullandığını düşündüğümüzde başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Deprem felaketi yapısal kırgınlıkları artıracak

Deprem felaketinin görünen ve görünmeyen sonuçlarının KOBİ’lerin yapısal kırılganlıklarını daha da artıracağını vurgulayan Dr. Yılmaz Sönmez, “Küresel ticarette %47,3 pay ile en büyük payı olan Avrupa’daki resesyon ile lojistik, tekstil, hazır giyim, tarım ve hayvancılık, mücevher, turizm gibi sektörlerde bölge kaynaklı tedarik zincirlerindeki aksama hatta kopma riskini de göz önünde bulundurduğumuzda KOBİ’ler için korkulu senaryolar kapıyı çalıyor. ‘İşleyen demir’ KOBİ’lerimiz küresel makro-ekonomik peyzaj zorlaştıkça ciddi bir direnç sınavından geçiyor” diye belirtti.

Yapısal sorunlar KOBİ’lerin sürdürülebilirliği için büyük tehdit

Türkiye’deki KOBİ’lerin küresel rekabette söz sahibi olmak ve sürdürülebilir büyüme dinamiklerini yakalamak için yeni yetenekler kazanması gerektiğine değinen Dr. Yılmaz Sönmez, konuyu şu sözlerle açıkladı: “KOBİ’lerin risk algısında tedarik zinciri kesintileri, siber olaylar ve makro-ekonomik gelişmelerden endişeli olduğu görülüyor. Allianz Risk Barometresi’ne göre dünyada 2023 yılı itibariyle orta ölçekli firmalar için en önemli risklerin başında %31 ile siber olaylar yer alıyor. Ardından %28 ile makro-ekonomik gelişmeler, %23 ile enerji krizi geliyor. Ülkemizdeki KOBİ’lerin yapısal sorunlarını düşündüğümüzde tablo bizim için biraz daha karamsar” dedi.

KOBİ’ler için yol haritası

Dr. Yılmaz Sönmez, KOBİ’leri krizlere karşı daha dirençli hale getirerek başarıya taşıyacak faktörleri şöyle sıraladı: “Fiziksel ve dijital varlıkları güvenceye alınması, tedarik alternatiflerini çeşitlendirilmesiyle tedarik süreçlerindeki kesintilerin önüne geçilebilir. Dijital ekonominin aktörleri arasına katılarak dijital uçurumun kapatılması küresel rekabete güç kazandırır. İç ve dış siber tehditlere karşı “asla rehavete kapılmayan ve sürekli doğrulayan” işletmeler yaratılmasıyla siber güvenlik bir tehdit olmaktan çıkar. Bunun için e-ticaretten bulut teknolojilere kadar tüm unsurları kapsayacak dijitalleşme senaryoları hazırlayarak entegre dijitalleşme benimsenmeli. Öte yandan aniden gelebilecek krizlere karşı mücadele edebilmek için daha fazla çeviklik elde etmek gerekiyor. İstihdamın başını çeken KOBİ’lerin istihdamda bir cazibe merkezine dönüşmesinin yolu genç yeteneklerin beklentisine uygun işyerleri inşa etmekten geçiyor. Bunun için de gençlerle empati kurulmalı!”

Haberin Devamı

Haberler

Google ve Endeavor Türkiye İş Birliğiyle AccelerateX Programı Başlıyor…

Yayın tarihi

-

Yazar:

Endeavor Türkiye ve Google iş birliğiyle gerçekleştirilen AccelerateX Programı, girişimlerini büyütmek isteyen girişimcilere yeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Özel olarak tasarlanan içeriğiyle Endeavor ve Google uzman mentor ağına erişim imkanı sunan ücretsiz program, 3 aylık yoğun atölyeler ile girişimcilerin gelişimlerine destek oluyor.

Programa kabul edilen 12 start-up kurucusuna, hem Google hem de Endeavor Türkiye tarafından pek çok imkan sunuluyor. Girişimler, Google tarafından program girişimcilerine özel sağlanan reklam ve bulut hizmetine, pazarlama ve iletişim desteğine ve pek çok eğitime erişim imkanına sahip olacaklar.

Endeavor ise program boyunca girişimcilere, mentorlardan destek alma ve yatırımcılarla tanışma fırsatı sunacak. Girişimciler, program boyunca ve sonrasında Endeavor’ın Girişimci Seçim ve Destek ekibi tarafından yakın takibe alınarak Endeavor Yerel Seçim Panelleri’ne katılım önceliğine sahip olacak ve Endeavor Girişimcileri arasına katılma şansını yakalayacak.

Program boyunca strateji ve iş geliştirme atölyelerinde, konu uzmanları eşliğinde ürün, strateji, satış, pazarlama, İK, kültür ve globalleşme konuları ele alınacak. Girişimciler ayrıca, düzenlenen forumlarda diğer girişimlerle bir araya gelerek benzer aşama girişimlerin yaşadığı zorlukları tartışma ve birlikte iş geliştirme imkanına kavuşacaklar.

Programın sonunda ise girişimcileri yatırımcılarla buluşturacak Demo Day Etkinliği gerçekleştirilecek. Türkiye girişim ekosisteminin önemli temsilcilerinin davet edileceği Demo Day’de girişimciler, kendilerini tanıtma ve yatırım bulma yolunda önemli bir fırsat yakalayacaklar.

Teknoloji üreten ya da kullanan tüm girişimlere açık olan programa, kurulu bir şirketi olan ya da erken aşama ürününü pazara sunmuş, kurucu ortaklar dışında en az bir çalışanı bulunan, ekibinde bir teknoloji lideri olan ve İngilizce dil yeterliliğine sahip olan girişimciler katılabilecek. Detaylara https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=mesut@monetatanitim.com&MailID=23620046&url=https%3a%2f%2frsvp.withgoogle.com%2fevents%2facceleratex%2fhome sitesinden ulaşılabilir.

Programı değerlendiren Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen, “Google gibi bir teknoloji lideriyle birlikte girişimcilere ulaşmaktan mutluyuz. Google deneyimi, mentor ağı, ürün ve eğitimleriyle girişimcilere globalleşme yönünde farklı olanaklar sunabileceğimizi düşünüyoruz. AccelerateX, büyümek isteyen girişimler için kaçırılmayacak bir fırsat” dedi.

Google Türkiye Reklam Pazarlama Müdürü Seçkin Tokgöz, ”Girişimler Türkiye ekonomisinin dijitalleşmesinde büyük öneme sahip. Biz de Google Türkiye olarak girişimcilik ekosistemi desteklemek adına bu alanda pek çok çalışma yürütüyor, kamu ve özel sektör paydaşlarımızla iş birliğinde bulunuyoruz. Girişimcilik alanında başarılı işlere imza atan Endeavor Türkiye ile AccelerateX Programı için bir araya geldiğimiz için mutluyuz. Hepimizi çok heyecanlandıran bu programla girişimlerin ve girişimcilerin ihtiyacı olan donanımları kazanmalarına yardımcı olacağımıza inanıyoruz.”dedi.

Detaylar ve başvuru için https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=mesut@monetatanitim.com&MailID=23620046&url=https%3a%2f%2frsvp.withgoogle.com%2fevents%2facceleratex%2fhome

Endeavor Türkiye Hakkında

Merkezi New York’ta olan, etkin girişimcileri destekleyen ve 33 ülkede faaliyet gösteren Endeavor Derneği, Türkiye’de 2006 yılından bu yana Yönetim Kurulu Üyeleri ve mentörlerinin desteğiyle büyüme aşamasındaki ScaleUp şirketleri tespit ederek büyümelerine ivme kazandırmaktadır. Tüm dünyadan 1700’den fazla girişimci ve 3200’den fazla mentörü ağında bulunduran Endeavor’ın, Türkiye’den seçilen 68 şirketi arasında Yemeksepeti, Insider, Gram Games ve son dönemde exit yapmış olan Peak Games, iyzico ve Foriba gibi başarılı şirketler bulunuyor. Detaylar için www.endeavor.org.tr‘yi ziyaret edebilirsiniz.

Haberin Devamı
Advertisement

Trendler

Copyright © 2011-2019 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com