Connect with us

Haberler

HP çözümleri büyük verinin gücünü açığa çıkarıyor

Published

on

HP’nin Las Vegas’ta düzenlenen HP Discover etkinliğinde duyurduğu ve ArcSight, Vertica, Autonomy, Hadoop çözümlerinin entegrasyonu ile büyük veriyi baştan sonra yönetebilen  birleşik analiz portföyü HAVEn, büyük verinin yararlı bilgiye dönüştürülerek gelire çevrilmesini hızlandırıyor.

HP, kurumların veriyi en iyi şekilde anlamlandırarak sonuca yönelik gerçek zamanlı kararlar alması için geliştirilen Büyük Veri portföyünü yeni çözümlerle sundu.

 

HP adına yapılan yeni bir araştırmada(1), ankete katılan kurumların yaklaşık yüzde 60’ının, inovasyon bütçesinin en az yüzde 10’luk kısmını bu yıl büyük veriye harcayacağı görüldü. Araştırma sonuçları aynı zamanda üç kurumdan en az birinin büyük veri projesinde başarısızlığa uğradığını ortaya çıkardı. HP’nin ürün portföyü, organizasyonların hacmi, çeşitliliği, akış hızı ve güvenlik riskleri hızla artan veri yükünün altından kalkmasını sağlıyor.

 

HP kurumların büyük verinin getirilerinden yararlanması için, HAVEn büyük veri analiz platformunu duyurdu. HP’nin analiz yazılımları, donanım ve hizmetlerinden yararlanan platform, büyük veri uyumlu gelecek kuşak analiz uygulamaları ve çözümleri geliştiriyor.

 

HP Türkiye Yazılım Ülke Müdürü Nil Bağdan, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “HAVEn ile büyük veriye farklı bir yaklaşım ve bütünleşik bakış açısı getiriyor, büyük veriyi kurumlara rekabet avantajı sağlayacak en önemli araçlardan biri haline getiriyoruz. Büyük veri, organizasyonların harici ve dahili bütün bilgi kaynaklarından gerçek zamanlı olarak yararlanmasını sağlıyor. Bu da karar sürecini büyük ölçüde hızlandırarak, müşterilerle topluma hizmet etmek için farklı ve yenilikçi yollar bulmayı kolaylaştırıyor. HP, kurumların büyük verinin gücünü açığa çıkarması için gereken gelişmiş bir platform ve ürün portföyüne sahip bulunuyor.”

HP’den kurumlara yeni bir birleşik büyük veri analiz platformu

HP Autonomy, HP Vertica, HP ArcSight ve HP Operations Management gibi başarıları kanıtlanmış teknolojileri kapsayan HAVEn ile Hadoop gibi sektör standardı çözümleri tek platformda birleştiren HP, kurumlarla iş ortaklarına aşağıdaki avantajları sunuyor:

 

  • Kapsamlı analiz araçlarını destekleyen açık mimari ile marka bağımlılığından kurtulma.
  • Çoklu sanallaştırma teknolojileri desteğiyle yatırımları koruma.
  • Üst düzeyde optimize edilmiş donanım çözümleriyle yatırım getirisini hızlandırma.
  • HP portföyünün 700’den fazla HAVEn bağlantılı entegrasyonu ile yapısal, yarı yapısal ve yapısal olmayan verileri işleyerek bilgi kaynaklarının tamamından katma değer elde etme.

 

HP büyük veri portföyünü, kurumların kendi büyük veri çözümlerini kurarak işletmesi için yepyeni özelliklerle sunuyor.

 

HP kurumların saklı veriyi ortaya çıkararak somut kararlar almasını sağlıyor

HAVEn platformunda çalışan ilk entegre büyük veri analiz çözümü HP Operasyonel Analiz, BT operasyonlarının tüm yanlarıyla analiz edilmesini ve organizasyonların hizmette kalite ilkesini uygulamasını sağlıyor. Bu çözüm, kurumların HP ArcSight Logger ile HP Business Service Management gibi farklı HP ürünlerinden ve üçüncü taraf kaynaklardan gelen büyük çaplı BT operasyonel veri akışını işlemesine, yönetmesine ve analiz etmesine imkan tanıyor.

 

HP Kurumsal Hizmetler ise, şirketlerin müşterinin dikkatini çekerek pazar fırsatlarına daha hızlı cevap verebilmesine yardımcı olmak için HP Eyleme Dönük Analiz Hizmetleri’ni duyurdu. Bu çözümler kurumların analiz sistemlerinden yararlanarak büyük veride saklı bilgilerden yararlanması sağlıyor ve müşteri satış, satın alma, tedarik zinciri ile stok operasyonları gibi temel organizasyonel süreçleri sadeleştiriyor.

 

HP kurumların büyük veri yolculuğuna başlamasını kolaylaştırıyor

HP Teknoloji Hizmetleri, kurumların büyük veri çözümlerini gecikmeden ve başarıyla kurabilmesi için Büyük Veri Danışmanlık Uygulamalarını da genişletti. HP böylece şirketlere optimum BT altyapı performansı sağlıyor ve artan büyük veri talebini yeni çözümlerle destekliyor. Bunların arasında BT Strateji ve Mimarisi, Sistem Altyapısı ve Koruma Hizmetleri yer alıyor. Söz konusu hizmetler, şirketlerin BT Altyapısını organizasyonel hedeflere uyarlayarak sektör standartları ve yasal düzenlemelerle uyumlu olmasını sağlıyor.

 

HP büyük veri yol haritası için iki yeni ürün daha duyurdu:

 

  • HP Vertica Topluluk Sürümü: HP Vertica Analiz Platformu Kurumsal Sürüm ile aynı özelliklere sahip olan ve ücretsiz olarak indirilebilen bu yazılım, kullanıcıya hiçbir ek yükümlülük veya süre sınırlaması getirmiyor. Ayrıca, kurumların yeni sürümü şirket çapında yatırıma geçmeden önce 1 terabayta kadar veri analiz ederek denemesini sağlıyor.
  • HP Autonomy Eski Veri Temizleme bilgi yönetimi çözümü ise, kurumların eski verileri analiz ederek maliyetleri azaltmasını ve büyük veriden katma değer elde ederken riskleri sınırlamasını sağlıyor. Bu çözümden yararlanan organizasyonlar, eski ve gereksiz bilgilere erişerek bunları anlamlandırabiliyor, sınıflandırabiliyor ve ürün uygulamaları için gereken verileri saklayarak geri kalan kaynakları regülasyonlara uygun bir şekilde elden çıkarabiliyor.

 

(1) “Big Data and Cloud,” Coleman Parkes Research, Ltd., Mayıs 2013.

 

 

HP Hakkında

HP, kullanıcılar, işletmeler, kamu kuruluşları ve toplum için anlamlı olabilecek yeni teknolojiler sağlamaktadır. Dünyanın en büyük teknoloji şirketi olan HP; baskı sistemleri, kişisel bilgisayarlar, yazılım, hizmetler ve BT altyapısından oluşan ve müşterilerin sorunlarını çözmeye yönelik bir ürün ailesi sunmaktadır. HP (NYSE: HPQ) ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için http://www.hp.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

 

 

Continue Reading
Advertisement
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Dicle Elektrik’ten Ekosisteme Sürdürülebilir Aydınlatma Çözümü

Published

on

By

Sokak ve cadde aydınlatmalarında öncü bir yeniliğe imza atan Dicle Elektrik, EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini titiz bir çalışmanın ardından başarıyla hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini ifade etti.

Hizmet bölgesinde bulunan 6 ilde çevre odaklı sürdürülebilir çalışmalara imza atan Dicle Elektrik, devrim niteliğinde kabul edilebilecek bir projesini daha tamamladı. Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi mühendislerinin fikrinden doğan ve 18 aylık titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu “Makaralı Aydınlatma Direği” projesi başarıyla tamamlandı.

Hem iş güvenliğine hem de çevre korumasına katkı
Makaralı Aydınlatma Direği projesinin, hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor.

Yeni aydınlatma direklerimizden Diyarbakır Genel Müdürlük binamız önünde iki adet prototipi de sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler; hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” diye konuştu.

“Karbon ayak izi yüzde 30’a varan oranda azalacak”
EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle Ar-Ge Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.

 

Continue Reading

Haberler

Türk Loydu, klaslamanın en önemli kuruluşu IACS’ın 12. üyesi oldu

Published

on

By

Türk Loydu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS’ın 12. üyesi olarak kabul edildi. Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği (IACS) üyeliği, uluslararası deniz emniyeti, çevre koruma ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda Türk Loydu’nun etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.

1930’lara dayanan çalışmalarıyla resmi olarak 11 Eylül 1968 yılında kurulan, güvenli gemilere ve temiz denizlere adanmış olmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS; teknik destek, uyumluluk doğrulaması, araştırma ve geliştirme yoluyla deniz güvenliği ve düzenlemelerine benzersiz bir katkı sağlıyor. Dünyanın kargo taşıma tonajının %90’ından fazlası, IACS üyelerinin belirlediği sınıflandırma, inşaat ve ömür boyu uyumluluk kuralları ve standartları kapsamında yer alıyor. 2001 yılında SWEDAC’tan ISO 17021 standardına göre akreditasyon alarak bu kapsamda akredite edilen ilk ulusal kuruluş olan Türk Loydu Vakfı, 2006’ya gelindiğinde Paris Mou Yüksek Performans Listesi’nde ilk kez yer alan ve Avrupa Birliği’nden onaylanmış kuruluş olarak tescil ediliyor. 2011 yılında da küresel klaslama pazarının en önemli kuruluşu olan IACS tarafından klas kuruluşu statüsü ile tescil edilen Türk Loydu, günümüzde resmi olarak IACS üyeliğine hak kazanarak, birliğin 12. üyesi oluyor.

Konuyla ilgili olarak Türk Loydu tarafından, “Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük onur!” başlığıyla servis edilen açıklamada, şu ifadeler kullanılıyor: “Günümüzde Türk Loydu, denizcilik sektörü başta olmak üzere enerjiden imalata, savunma sanayiinden lojistiğe kadar tüm sektörlerde; klaslama, denetim, kalite yönetim ve ileri mühendislik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çok sayıda bilimsel ve teknik konferanslarda yer almanın yanı sıra aynı zamanda eğitimler veriyor, çok sayıda öğrenciye burs desteği sağlıyor. 1962 yılında Gemi Mühendisleri Odası tarafından kurulan Türk Loydu bugüne kadar yaklaşık 3000 adet geminin klaslama hizmetinin yanı sıra, Türkiye ekonomisinin can damarı olan dünyaya mal olmuş projelere de imza atıyor. 61 yıllık tarihinde altmış biri aşkın dev proje, Türk Loydu’nun da imzası ve çalışmalarıyla hayata geçti. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Yüksek Hızlı Tren, TCG Anadolu Gemisi, Nene Hatun Sondaj Gemisi, Rize-Artvin Havalimanı, birçok futbol stadyumu bunlardan sadece birkaçıdır. Klaslama, yasal sertifikasyon, test, muayene, belgelendirme ve onaylanmış kuruluş hizmetlerini 2017 yılından itibaren Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Hizmetleri A.Ş. bünyesinde yerine getiren Türk Loydu Vakfı, fiziki alanlarının yeterliliği ve gelişmeye açık oluşu ile büyüme yolunda hızla ilerliyor. Türk Loydu, Türkiye’nin milli kuruluşudur. Yetkisi olan alanlar hemen hemen Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin tamamını içermektedir ve IACS üyeliğimiz ile büyümenin, gelişmenin ve ülkemize katkı sağlamanın faydası ve gururu 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nindir.”

Continue Reading

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Published

on

By

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Continue Reading

Yorumlar

  • {{{ review.rating_post_title }}}
    User Avatar
    {{{ review.rating_title }}}

    {{{review.rating_comment | sstr | nl2br}}}

    Show

Trendler