Connect with us

Haberler

Hangi otomobil üreticisi Çin’deki büyümeden aslan payını alacak?

Yayın tarihi

-

Küresel otomotiv piyasası kötü geçen birkaç yıldan sonra, Çin’den gelen talebin etkisiyle büyüyor ve bu pazardan aslan payını alanlar Alman otomobil üreticileri. Çin’in otomobil talebinin öngörülebilir gelecekte artmaya devam edecek olması da, Alman araba üreticilerini avantajlı bir konuma sokuyor.

Dünya Bankası verilerine göre Çin’de 1000 kişiye 58 araba düşüyor. Bu oran ABD’de 797, Japonya’da 591 ve Almanya’da 572. Araba satışlarında büyüme potansiyeli en az 10x. Otomotiv üreticilerinin yaptığı tahminlere göre Çin’de, 2020 yılında araba satışları 40 milyona ulaşacak ve Çin’i dünyanın en büyük otomobil pazarı yapacak. (Karşılaştırma için; ABD’de yıllık araba satışları şu anda 15.9 milyon düzeyinde.)

Her ne kadar 40 milyon çok büyük bir rakam gibi görünse de yıllık sadece % 7’lik büyümeye denk geliyor ve Çin’in büyüme hızı düşünülürse bu gerçekçi bir rakam.

Hangi araba üreticisi Çin’deki büyümeden aslan payını alacak?

Eğer üreticileri coğrafi ve sektörel büyüme hızı bazında gruplandırırsak, BMW ve Volkswagen en iyi konumdalar. Bu iki üretici aynı zamanda Çin piyasasına en çok nüfuz etmiş üreticiler. Özellikle BMW gelirinin % 18.8’ini Çin’den sağlayarak öne çıkıyor. Bu oran sektördeki en yüksek oranGeçen hafta başlarında Daimler’in CEO’su büyük ihtimalle BMW’nin ABD’de 2013 yılında satışlarda Mercedes’i geçeceğini söyledi. Bu BMW’nin tasarımlarının yalnızca Çin’de değil rekabetin yüksek olduğu ABD piyasasında da tuttuğunun göstergesi.

 

Saxo Capital markets otomotiv sektör analizinin detayları:

 

aa

ABD’den ikinci çeyrek bilanço döneminde gelen veriler Ford’un ABD piyasasında General Motors’tan daha iyi performans sergilediğini gösteriyor, fakat bu iki üretici de önemli bir pazarı atlamış olabilirler. Küresel araba piyasası kötü geçen birkaç yıldan sonra, Çin’den gelen talebin etkisiyle büyüyor ve bu pazardan aslan payını alanlar Alman araba üreticileri. Çin’in araba talebinin öngörülebilir gelecekte artmaya devam edecek olması da, alman araba üreticilerini avantajlı bir konuma sokuyor.

 

Otomobil Rönesansı

 

Küresel araba endüstrisinin boyutu dudak uçuklatıcı ve krizden sonra kârlılığın artması da sektörü yatırımcılar için çekici kılıyor. Bu çekiciliğin bir nedeni de, sektörün Şubat 2009’dan beri yıllık bazda %19.7 toplam getiri getirmesi. Bu her ne kadar hisse senedi piyasaları ortalamasında olsa da, düşük kâr marjlarıyla ve işgücü sorunlarıyla cebelleşen bir endüstri için büyük başarı.

 

Son gelen veriler de bir zamanlar kötü durumda olan endüstrinin bir Rönesans yaşamakta olduğunu gösteriyor. Sermaye getirisi %8’in biraz altında ve bu da endüstrinin sermaye için harcadığından daha fazla getiri sağladığını gösteriyor. Bu yatırımcılar ve kredi verenler için bir değer yaratılması demek. Sektörün faaliyet kârı son 10 yıldır görülmeyen seviyelere ulaştı, bu da görünümün gerçekten iyi olduğunu gösteriyor. Bütün göstergeler araba endüstrisinin daha hızlı büyümenin ve daha iyi maliyet kontrolünün olduğu bir döneme girdiğini gösteriyor. Tesla’nın otomotiv endüstrisine girmesi de, araba üreticilerinin arasındaki rekabeti arttırdı, bunların arasında arabalarda daha fazla yazılım ve teknoloji önermek var. Sektör kesinlikle değişiyor ve yatırımcılar ve tüketiciler için daha çekici bir hal alıyor.

 

 1

Ford GM’in üç boy önünde

 

İkinci çeyrek bilançoları Ford’un yeni pazara çok iyi uyum sağladığını ve GM’i geride bıraktığını gösteriyor. İkinci çeyrek rakamları Ford yıllık bazda karlılığını %14.7 arttırırken, GM’in sadece %3.9 arttırdığını gösteriyor.

 

 2

 

Daha iyi büyüme ve karlılığa ek olarak Ford’un GM’e nazaran önemli bir avantajı da Asya Pasifik bölgesindeki daha büyük varlığı. Bu bölgede fazla varlığının olmaması GM’in en zayıf noktasıyken, Ford için ise kazanan bir formül. ABD piyasalarının hızlanmakta olduğu gerçeği de eklenirse, Ford sektörde yatırım yapıp hem ABD’deki hızlanmadan hem de Asya bölgesinden faydalanmak isteyen yatırımcı için ilginç bir performans. Fakat potansiyel ne kadar büyük?

 

Asya’daki ve özellikle de Çin’deki potansiyel oldukça büyük. ABD otomotiv piyasası finansal kriz sırasında nerdeyse %50 daraldı. Ford batmaktan son anda kurtuldu, GM ise devlet tarafından kurtarıldı. ABD’de araba satışları yıllık bazda 6 milyon yada dip noktasından %80 arttı, fakat bu durum daha ne kadar sürebilir?

 

 3

 

Araba satışlarındaki değişim ekonominin durumuyla bağlantılı, ve ABD ekonomisi büyümekte. Fakat satışları etkileyen bir diğer faktörde nüfus artış hızı, nüfus artış hızı arabaya olan talebi tek başına ekonomik büyümenin yapamayacağı kadar yukarıya taşıyabilir. Aşağıdaki grafik ABD’de nüfusa oranla araba satışlarını gösteriyor, krizden önceki oran %5.7’yken oran şu anda %5.1’de. Eğer araba satışlarının bundan sonraki finansal krizden önce eski ortalamalarına döneceği farz edilirse yılda 2,9 milyonluk yada %18’lik bir büyüme beklenebilir.

 

 a

 

Çin, otomotiv endüstrisinin geleceği

 

ABD’deki büyüme potansiyeli Çin’dekinin yanında bir hiç. Çin piyasasını ele geçirmeye başaran şirket, her şeyi değiştirecek yeni teknolojiler ortaya çıkmadığı sürece 21.yy’ın ilk yarısının en dominant otomotiv üreticisi olma yarışını kazanmış demektir.

 

Dünya Bankası verilerine göre Çin’de 1000 kişiye 58 araba düşüyor, bu oran ABD’de 797, Japonya’da 591 ve Almanya’da 572. Araba satışlarında büyüme potansiyeli en az 10x. Çin’de Otomotiv Üreticilerinin yaptığı tahminlere göre 2020 yılında araba satışları 40 milyona ulaşıp, Çin’i dünyanın en büyük araba pazarı yapacak. Karşılaştırma için ABD’de yıllık araba satışları şu anda 15.9 milyon düzeyinde. Her ne kadar 40 milyon çok büyük bir rakam gibi görünse de yıllık sadece %7’lik büyüme gerektiriyor ve Çin’in büyüme hızı düşünülürse bu gerçekçi bir rakam.

 

Hangi araba üreticisi Çin’deki büyümeden aslan payını alacak? Eğer üreticileri coğrafi ve sektörel büyüme hızı bazında gruplandırırsak, BMW ve Volkswagen en iyi konumdalar. Bu iki üretici aynı zamanda Çin piyasasına en çok nüfuz etmiş üreticiler. Özellikle BMW gelirinin %18.8’ini Çin’den sağlayarak öne çıkıyor, bu oran sektördeki en yüksek oran. Bu haftanın başlarında Daimler’in CEO’su büyük ihtimalle BMW’nun ABD’de 2013 yılında satışlarda Mercedes’i geçeceğini söyledi. Bu BMW’nun tasarımlarının yalnızca Çin’de değil rekabetin yüksek olduğu ABD piyasasında da tuttuğunun göstergesi.

 

Düşük seyreden Yen’e rağmen yatırımcılar Japon araba üreticilerinin Çin piyasasını domine etmelerine oynamamalı, iki ülke arasındaki tarihsel sorunlar Japon üreticilerin Çin’deki başarılarını etkiliyor.

 

Peter Garnry – Saxo Bank Hisse Senetleri Analisti

 

 

 

*Saxo Capital Markets Hakkında

Saxo Capital Markets Menkul Değerler A.Ş. Foreks, CFD, Futures, Borsa Opsiyonları gibi uluslararası yatırım araçlarını tüm dünyada tek bir platform üzerinden sunan Danimarka kökenli Saxo Bank’ın bir iştirakidir.

Türkiye’de SPK’dan lisansını alarak Eylül 2012’de faaliyete başlayan Saxo Capital Markets Menkul Değerler A.Ş.  foreks, futures, CFD’ler ve borsa opsiyonlarını tek platformdan sunarak yatırımcıların portföylerini zenginleştirilebilmelerini ve risk yönetimlerini kolaylıkla yapabilmelerini sağlamaktadır.

 

Saxo Bank Hakkında

Saxo Bank, ekonominin belirsizlik dönemlerinde büyümeye odaklı stratejisi ile Avrupa’nın seçkin bankaları arasında yer alıyor. Saxo Bank, Ağustos 2011’de, dünyanın önde gelen yatırım firmalarından TPG Capital’in Saxo Bank’ın ana hissedarlarından biri olduğunu duyurdu. Bu girişim sonucunda, TPG Capital, Saxo Bank’ın yüzde 30 payını satın almış oldu.

Saxo Bank, yasal ve lisanslı bir Avrupa bankası olarak, forex, hisse senetleri, ETF’ler (borsa yatırım fonları), vadeli işlem ve opsiyon kontratları, CFD’ler (fark kontratları) ve diğer türev ürünlerde işlem yapma imkanı sunuyor. Alım satım yapmak isteyen bireysel ve kurumsal müşterilerine, birbiriyle entegre, web tarayıcı tabanlı SaxoWebTrader; indirilebilir SaxoTrader yazılımı ve mobil cihazlar için SaxoMobileTrader uygulaması olarak üç ayrı platformu 20 dilde sunmaktadır.

Saxo Bank ayrıca Saxo Asset Management vasıtasıyla profesyonel portföy ve fon yönetimi hizmetleri, Saxo Privatebank üzerinden ise perakende bankacılık hizmetleri vermektedir.  Saxo Bank’ın Avrupa, Asya, Ortadoğu, Latin Amerika ve Avustralya’da ofisleri bulunmaktadır. Bilgi için: www.saxobank.com

 

Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Yayın tarihi

-

Yazar:

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Haberler

“KOBİ’ler sürdürülebilir büyüme açısından deprem kıskacında”

Yayın tarihi

-

Yazar:

TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan, istihdamın %71’ini, üretimin %37,3’ünü oluşturan, ekonomik katma değerin %35,5’ini tek başına sırtlanan KOBİ’ler finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda sorunla karşı karşıya! KOBİ’lerin tam bir üretim ve istihdam ambarı olduğunu vurgulayan Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, “Başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor. Ciro, katma değer ve teknolojik dönüşüm odaklı yapısal sorunlar, küresel riskler, deprem felaketinin görünen ve görünmeyen sonuçlarıyla birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki soru işaretlerini artırıyor” dedi.

Dünyada Covid-19 pandemisi ile başlayan, Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği enerji, gıda ve hammadde krizi ile derinleşen, enflasyon ve resesyon endişeleriyle tırmanan olayların gölgesinde kalan KOBİ’ler oldukça zorlu bir virajdan geçiyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun Kasım 2022’de yayımladığı rapora göre, KOBİ’lerin karşılaştığı en büyük zorluklar; %67 hayatta kalma ve büyüme, %48 yeteneklere erişim, %34 şirket kültürünü ve değerlerini koruma, %25 teknolojik dönüşüm talebine karşılık verme ve %24 finansmana erişim olarak sıralanıyor.

Dünya ekonomisinin çarkları KOBİ’lerle dönüyor

Dünya ekonomisinin çarkların KOBİ’ler sayesinde döndüğünü belirten Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, Türkiye’de KOBİ’lerin üretim ve istihdam ambarı olarak istihdamın %71’ini, cironun %44’ünü, üretim değerinin %37,3’ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin %35,5’ini tek başına sırtlandığını söyledi. Dr. Yılmaz Sönmez, konuya ilişkin şu ifadelerde bulundu:

“En güncel TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan KOBİ’ler Türkiye’deki tüm girişimlerin %99,7’sini oluşturuyor. KOBİ’ler toplam ihracatımızın %30,4’ünü, ithalatın ise %14,7’sini gerçekleştirirken büyük şirketlerin ihracatı içerisindeki dolaylı paylarını kattığımızda sağlanan katma değer yine oldukça yüksek. KOBİ’lerin ihracatının %90,8’ini imalat sanayi ürünleri oluştururken, toplam AR-GE harcamalarının %27,1’ini KOBİ’ler üstlenmiş durumda. Bununla birlikte KOBİ’lerin %55,9’u düşük, %31’i orta-düşük teknoloji düzeyinde yer alırken, sadece %12,4’ü orta-yüksek ve %0,7’si yüksek teknoloji kapsamında sınıflandırılıyor. KOBİ’lerimizin ciro, katma değer ve teknolojik dönüşümde yaşadığı yapısal sorunlar küresel risklerle birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki soru işaretlerini artırıyor. Mevcut durumda KOBİ’lerimiz sürdürülebilir büyümenin bayraktarlığını yapabilmesi oldukça zor görünüyor”

Dijital Dönüşüm Şart

Türkiye’deki KOBİ’lerin finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda yapısal sorunla mücadele ettiğine dikkat çeken Dr. Yılmaz Sönmez, “KOBİ’lerimizin %59,8’inin 2021 yılında en az bir kez siber ihlal olayı yaşadığını, %46,1’inin bilgi-iletişim uzmanı istihdam ettiğini, %6,2’sinin yapay zekadan faydalandığını ve imalat sanayindeki KOBİ’lerin sadece %21,6’sının endüstriyel robot kullandığını düşündüğümüzde başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Deprem felaketi yapısal kırgınlıkları artıracak

Deprem felaketinin görünen ve görünmeyen sonuçlarının KOBİ’lerin yapısal kırılganlıklarını daha da artıracağını vurgulayan Dr. Yılmaz Sönmez, “Küresel ticarette %47,3 pay ile en büyük payı olan Avrupa’daki resesyon ile lojistik, tekstil, hazır giyim, tarım ve hayvancılık, mücevher, turizm gibi sektörlerde bölge kaynaklı tedarik zincirlerindeki aksama hatta kopma riskini de göz önünde bulundurduğumuzda KOBİ’ler için korkulu senaryolar kapıyı çalıyor. ‘İşleyen demir’ KOBİ’lerimiz küresel makro-ekonomik peyzaj zorlaştıkça ciddi bir direnç sınavından geçiyor” diye belirtti.

Yapısal sorunlar KOBİ’lerin sürdürülebilirliği için büyük tehdit

Türkiye’deki KOBİ’lerin küresel rekabette söz sahibi olmak ve sürdürülebilir büyüme dinamiklerini yakalamak için yeni yetenekler kazanması gerektiğine değinen Dr. Yılmaz Sönmez, konuyu şu sözlerle açıkladı: “KOBİ’lerin risk algısında tedarik zinciri kesintileri, siber olaylar ve makro-ekonomik gelişmelerden endişeli olduğu görülüyor. Allianz Risk Barometresi’ne göre dünyada 2023 yılı itibariyle orta ölçekli firmalar için en önemli risklerin başında %31 ile siber olaylar yer alıyor. Ardından %28 ile makro-ekonomik gelişmeler, %23 ile enerji krizi geliyor. Ülkemizdeki KOBİ’lerin yapısal sorunlarını düşündüğümüzde tablo bizim için biraz daha karamsar” dedi.

KOBİ’ler için yol haritası

Dr. Yılmaz Sönmez, KOBİ’leri krizlere karşı daha dirençli hale getirerek başarıya taşıyacak faktörleri şöyle sıraladı: “Fiziksel ve dijital varlıkları güvenceye alınması, tedarik alternatiflerini çeşitlendirilmesiyle tedarik süreçlerindeki kesintilerin önüne geçilebilir. Dijital ekonominin aktörleri arasına katılarak dijital uçurumun kapatılması küresel rekabete güç kazandırır. İç ve dış siber tehditlere karşı “asla rehavete kapılmayan ve sürekli doğrulayan” işletmeler yaratılmasıyla siber güvenlik bir tehdit olmaktan çıkar. Bunun için e-ticaretten bulut teknolojilere kadar tüm unsurları kapsayacak dijitalleşme senaryoları hazırlayarak entegre dijitalleşme benimsenmeli. Öte yandan aniden gelebilecek krizlere karşı mücadele edebilmek için daha fazla çeviklik elde etmek gerekiyor. İstihdamın başını çeken KOBİ’lerin istihdamda bir cazibe merkezine dönüşmesinin yolu genç yeteneklerin beklentisine uygun işyerleri inşa etmekten geçiyor. Bunun için de gençlerle empati kurulmalı!”

Haberin Devamı

Haberler

Google ve Endeavor Türkiye İş Birliğiyle AccelerateX Programı Başlıyor…

Yayın tarihi

-

Yazar:

Endeavor Türkiye ve Google iş birliğiyle gerçekleştirilen AccelerateX Programı, girişimlerini büyütmek isteyen girişimcilere yeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Özel olarak tasarlanan içeriğiyle Endeavor ve Google uzman mentor ağına erişim imkanı sunan ücretsiz program, 3 aylık yoğun atölyeler ile girişimcilerin gelişimlerine destek oluyor.

Programa kabul edilen 12 start-up kurucusuna, hem Google hem de Endeavor Türkiye tarafından pek çok imkan sunuluyor. Girişimler, Google tarafından program girişimcilerine özel sağlanan reklam ve bulut hizmetine, pazarlama ve iletişim desteğine ve pek çok eğitime erişim imkanına sahip olacaklar.

Endeavor ise program boyunca girişimcilere, mentorlardan destek alma ve yatırımcılarla tanışma fırsatı sunacak. Girişimciler, program boyunca ve sonrasında Endeavor’ın Girişimci Seçim ve Destek ekibi tarafından yakın takibe alınarak Endeavor Yerel Seçim Panelleri’ne katılım önceliğine sahip olacak ve Endeavor Girişimcileri arasına katılma şansını yakalayacak.

Program boyunca strateji ve iş geliştirme atölyelerinde, konu uzmanları eşliğinde ürün, strateji, satış, pazarlama, İK, kültür ve globalleşme konuları ele alınacak. Girişimciler ayrıca, düzenlenen forumlarda diğer girişimlerle bir araya gelerek benzer aşama girişimlerin yaşadığı zorlukları tartışma ve birlikte iş geliştirme imkanına kavuşacaklar.

Programın sonunda ise girişimcileri yatırımcılarla buluşturacak Demo Day Etkinliği gerçekleştirilecek. Türkiye girişim ekosisteminin önemli temsilcilerinin davet edileceği Demo Day’de girişimciler, kendilerini tanıtma ve yatırım bulma yolunda önemli bir fırsat yakalayacaklar.

Teknoloji üreten ya da kullanan tüm girişimlere açık olan programa, kurulu bir şirketi olan ya da erken aşama ürününü pazara sunmuş, kurucu ortaklar dışında en az bir çalışanı bulunan, ekibinde bir teknoloji lideri olan ve İngilizce dil yeterliliğine sahip olan girişimciler katılabilecek. Detaylara https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=mesut@monetatanitim.com&MailID=23620046&url=https%3a%2f%2frsvp.withgoogle.com%2fevents%2facceleratex%2fhome sitesinden ulaşılabilir.

Programı değerlendiren Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen, “Google gibi bir teknoloji lideriyle birlikte girişimcilere ulaşmaktan mutluyuz. Google deneyimi, mentor ağı, ürün ve eğitimleriyle girişimcilere globalleşme yönünde farklı olanaklar sunabileceğimizi düşünüyoruz. AccelerateX, büyümek isteyen girişimler için kaçırılmayacak bir fırsat” dedi.

Google Türkiye Reklam Pazarlama Müdürü Seçkin Tokgöz, ”Girişimler Türkiye ekonomisinin dijitalleşmesinde büyük öneme sahip. Biz de Google Türkiye olarak girişimcilik ekosistemi desteklemek adına bu alanda pek çok çalışma yürütüyor, kamu ve özel sektör paydaşlarımızla iş birliğinde bulunuyoruz. Girişimcilik alanında başarılı işlere imza atan Endeavor Türkiye ile AccelerateX Programı için bir araya geldiğimiz için mutluyuz. Hepimizi çok heyecanlandıran bu programla girişimlerin ve girişimcilerin ihtiyacı olan donanımları kazanmalarına yardımcı olacağımıza inanıyoruz.”dedi.

Detaylar ve başvuru için https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=mesut@monetatanitim.com&MailID=23620046&url=https%3a%2f%2frsvp.withgoogle.com%2fevents%2facceleratex%2fhome

Endeavor Türkiye Hakkında

Merkezi New York’ta olan, etkin girişimcileri destekleyen ve 33 ülkede faaliyet gösteren Endeavor Derneği, Türkiye’de 2006 yılından bu yana Yönetim Kurulu Üyeleri ve mentörlerinin desteğiyle büyüme aşamasındaki ScaleUp şirketleri tespit ederek büyümelerine ivme kazandırmaktadır. Tüm dünyadan 1700’den fazla girişimci ve 3200’den fazla mentörü ağında bulunduran Endeavor’ın, Türkiye’den seçilen 68 şirketi arasında Yemeksepeti, Insider, Gram Games ve son dönemde exit yapmış olan Peak Games, iyzico ve Foriba gibi başarılı şirketler bulunuyor. Detaylar için www.endeavor.org.tr‘yi ziyaret edebilirsiniz.

Haberin Devamı
Advertisement

Trendler

Copyright © 2011-2019 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com