Connect with us

GIDA & İÇECEK

Gıdayı kur değil kuraklık etkileyecek!

Published

on

Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, döviz kurundaki dalgalanmaların yanı sıra ekilen arazilerde azalma olmasına rağmen, Türkiye’de iklim koşullarının üretimin lehine gelişmesi neticesinde tarla verimi ve çeltik randımanın iyi olduğunu ifade etti. Mehmet Erdoğan hasatta verimli bir sezon yaşandığını ve son yılların en yüksek üretim miktarlarına ulaşıldığını belirtirken uzun vadede gıda sektörünün geleceğini küresel ısınmanın şekillendireceğini söyledi.

 

 Sezon logo

 Krize en dayanıklı sektörlerden biri olan tarım ve gıda sektörü 2013’ün ilk yarısında yaşanan pirinçte GDO spekülasyonları ve döviz kurundaki dalgalanmalardan etkilense dahi yıl sonuna toparlanarak girdi.  Türkiye’de iklim koşullarının üretimin lehine gelişmesi neticesinde tarla verimi ve çeltik randımanın iyi durumda olmasının kayıpları telafi edebileceğini söyleyen Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan bu 2013 yılında hem dünyada hem de Türkiye’de son yılların en yüksek çeltik üretim miktarlarına ulaşıldığını belirtti.

Geçen yı bakliyat ekim alanlarının daraldığını, üreticinin mısır, ayçiçeği gibi ürünlere yöneldiğini kaydeden Erdoğan, “Çeltik ekilen arazilerde bu yıl yüzde 10 civarında bir azalma var ancak pirinç randımanı iyi olduğundan toplam pirinç bazında bir kayıp söz konusu değil. Çeltik üretimi bir önceki yıla  göre yüzde 2,3 oranında artarak 900 bin tona ulaştı, pirinç üretimi ise 540 bin ton civarında” diye konuştu.

 

Fiyat artışı

Toplam tahıl üretiminin 10 yıl içerisinde yüzde 22 oranında arttığını ve tarımsal hasılada 2012 yılı itibarıyla Türkiye’nin dünyada yedinci Avrupa’da ise ilk sırada olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Çeltik verimi ise 10 yılda yaklaşık yüzde 28,5 oranında arttı. Türkiye’nin ithal ihtiyacı giderek azalıyor. Bu yıl 100 – 150 ton gibi bir ithal ihtiyacı olacaktır ama çeltik genel olarak Türkiye’de üretimde önemli mesafeler kat etti” dedi.

Pirinç, kuru fasulye, kırmızı mercimek gibi kuru gıdalarda yaşanan fiyat artışını da değerlendiren Erdoğan şöyle konuştu:

“Yeni sezon ürünlerinin piyasaya çıktığı dönemde böylesi bir fiyat artışı yaşanmasına alışık değiliz. Ancak Türkiye’de bakliyat ekim alanları azalıyor.  Türkiye’nin hasattaki düşüş nedeniyle 2014’te kırmızı mercimekte bir miktar ithalat yapmak zorunda kalacağız. Yeşil mercimekte artık tamamen ithalatçı konuma gelindi.  Pirinçte 700 bin tonluk tüketimin 150-200 bin tonunu ithal ediyoruz. Dolayısıyla kurdaki artış tahıl ürünleri ve bakliyatta yüzde 5-6 civarında artışa neden olur. Ancak dolar artmaya devam ederse ciddi zamlar gelebilir. Çin’in pirinç ithalatındaki artışı da dünya piyasalarını etkiliyor. Tarıma ayrılan arazilerinin azalması ve üretimin tüketimi karşılamaması neticesinde Çin’in pirinç ithalatı ihracat rakamlarını geçti. Beklentilerin daha da üstünde bir alım gerçekleştirirse dünya emtia pazarlarının etkilenmemesi söz konusu değil.”

 

Kur değil kuraklık

Genelde gıda sektöründe özelde ise pirinçte asıl gündem maddesinin küresel ısınma olması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

“2013 yılında sektörün gündemi değişken oldu. Yılın ilk aylarında sektöre GDO damgasını vurdu. Fiyatlar dalgalandı, ithal ürüne talep azaldı. Ancak pirinçte GDO’nun olmadığı gerçeğinin anlaşılması ile piyasalar tekrar dengesine kavuştu. Uzun vadede ise gıda sektörünün geleceğini küresel ısınma şekillendirecek. Çin, Güney Kore ve Suudi Arabistan gibi ülkeler giderek azalmakta olan su kaynaklarına hakim olmak için başka ülkelerde hükümetler düzeyinde tarım arazisi alımları yapmaya çalışıyorlar. Mısır, Hindistan, Çin gibi pirinç üretiminde söz sahibi birçok ülke de, çok su tüketen pirinç üretiminin yerine buğday üretimini teşvik etmeye başladı. Bu yüzden orta ve uzun vadede pirincin stratejik önemi giderek artacak. Uzun dönemde Türkiye’nin bazı bölgelerinde çölleşme beklenmekte. Bu durumu göz önünde bulundurarak üretimi şekillendirmek, daha çok su isteyen ürünlerden ziyade diğer ürünlere yönlendirme yapmak gerekiyor.”

İç pazarda bayiliklerle büyüyeceğiz

GDO tartışmalarının ve son dönemlerde dövizdeki aşırı volativitenin piyasaların çalkalamasına neden olduğunu, bu durumdan kendilerinin de etkilendiğini sözlerine ekleyen Erdoğan, “Son yıllarda Trakya Bölgesi’nde 5 milyon dolarlık tevsi yatırımı yaptık ve tamamlayıcı yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ayrıca Trakya Bölgesi’nin ilk ve tek lisanslı deposunu 3 milyon dolarlık bir yatırımla Edirne’nin İpsala ilçesinde açmak üzere yatırımımız sürüyor. 14 dönüm arazi üzerine kurulacak olan lisanslı depoyu önümüzdeki yıl açmayı düşünüyoruz. 2013 yılında yüzde 20’lik bir büyüme hedefimiz vardı, kapasite artışımızı da yüzde 50 olarak belirledik. İlk 11 ayda hedeflenen cironun yüzde 65’ini gerçekleştirdik. Biz genellikle ihracata, ulusal ve uluslararası organize perakende firmalarına yoğunlaşmıştık. Yıl sonu itibariyle ise stratejimizi Anadolu’ya açılmak ve geleneksel kanala dönmek olarak belirledik. İç piyasada satışların artırılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bayi sayımız 15’e ulaştı, 2014’ün ilk yarısına kadar tüm Türkiye’ye yayılmayı hedefliyoruz” dedi.

Continue Reading
Advertisement
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GIDA & İÇECEK

Pınar Süt’te Hedef 2050’de Karbon – Nötr Olmak

Published

on

By

Sahip olduğu 3 fabrikasıyla günlük 3 milyon litre çiğ süt işleme kapasitesi olan ve 500 bin kişilik bir ekosistem oluşturan Pınar Süt, 2050 yılında Karbon – Nötr olmayı hedefliyor.

Türkiye ve Ortadoğu’nun en modern süt ve süt ürünleri üretim tesisi olarak 1973 yılında İzmir’de kurulan, ardından Eskişehir ve Şanlıurfa’daki fabrikalarıyla üretim ağını genişleten Pınar Süt, 20 binden fazla süt üreticisiyle çalışarak günlük 3 milyon litre çiğ süt kapasitesi ile yaklaşık 111 bin metrekare kapalı alanda üretim yapıyor. Pınar Süt, sürdürülebilirliği iş süreçlerinin temelinde tutarak oluşturduğu ekosistemin çevreci ve geleceği önemseyen bir vizyonla devamlılığını sağlıyor.

“Sürdürülebilirlik Odaklı Çalışıyor”

Pınar Süt’ün 48 yıl önce toplumsal katkı modeli üzerine inşa edildiğini, günümüzdeyse mevcut ekosistemin Türkiye için önemli bir sürdürülebilirlik örneği olduğunun altını çizen Pınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, şu değerlendirmelerde bulundu: “Kurulduğumuz ilk günkü gibi bugün de iş süreçlerimizin merkezinde sürdürülebilirlik yer alarak çalışıyoruz. Bunun için ürün yelpazemizin gelişimine katkı sağlarken bir yanda da kullandığımız ambalajlardaki plastiklerin azaltılmasından doğada çözünebilir ve geri dönüştürülebilir ambalajlara kadar çevremiz adına birçok çalışma gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede 2010 yılından bu yana operasyonlarımızdaki karbon ve su ayak izimizi azaltmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ile CDP (Carbon Disclosure Project–Karbon Saydamlık Projesi) Su Programı’nda Türkiye’deki şirketler içerisinde en başarılı grupta yer alarak ‘A-‘ derecelendirme notunu aldık. İzmir, Eskişehir ve Şanlıurfa’daki fabrikalarımızda Sıfır Atık Projesi’ni hayata geçirerek Sıfır Atık Sertifikası almaya hak kazandık.

“2030 ve 2050 Hedeflerini Belirledik”

“Dünyamızın ve toplumların sürdürülebilirliğini önemsiyoruz. Bunun için de 2050 yılında Karbon Nötr olmayı hedefliyoruz” diyen İdil Yiğitbaşı; “Öncelikle yatırımına devam ettiğimiz ve 2022 yılında tamamlanacak olan biyogaz tesisimizin de devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki süreçte karbon emisyon oranımızı yüzde 15 azaltmayı hedefliyoruz. Bundan birkaç yıl sonra, yani 2030 yılında karbon ayak izimizi yüzde 25, su kullanımımızı yüzde 10, plastik kullanımımızı yüzde 10 ve atık oranımızı da yüzde 20 azaltmış olmak istiyoruz” dedi.

“Bilinçlendirme Faaliyetleri ve Eğitimlere Devam Ediyoruz”

Pınar Süt olarak kuruldukları günden bu yana sütün kalitesini artırmak için üreticilere yönelik eğitimler düzenlediklerini aktaran İdil Yiğitbaşı, şunları söyledi: “Uzun yıllardır devam eden eğitim çalışmalarımızı artık Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde projesi ile devam ettiriyoruz. Şimdiye kadar 13 farklı ilde 8 binin üzerinde üreticiye hayvan sağlığı, hayvan besleme ve hijyen eğitimleri verdik ve aynı zamanda İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile “Genç Çiftçi Mesleki ve Bireysel Kapasite Gelişimi Programı” projesini başlattık. Bunu yanı sıra Pınar Enstitüsü tarafından sağlıklı nesiller yetiştirilmesi hedefiyle hayata geçirilen “Eğlenerek Hareket Edelim Sağlıklı Beslenelim” projesi de Türkiye geneline yaygınlaştırılırken Eğitimcinin Eğitimi etkinlikleri kapsamında okul öncesi dönem çocuklarında beslenme konulu eğitim ile 2016 yılından bu yana 13 ilde, 615 anaokulu öğretmeni aracılığıyla 16 bin çocuğa ulaştık” dedi.

“Spor ve Sanatta da Sürdürülebilirlik Odağımızda”

Pınar Süt olarak toplumumuzun eğitim, kültür, sanat ve spor alanlarında sosyal gelişimini desteklemeye devam ediyoruz” diyen Pınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “Tam 40 yıldır düzenlediğimiz Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması ile çocuklarımızın hayallerine ortak oluyoruz. 41. Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması’nın konusunu çocukların farkındalık seviyelerini de artırmak amacıyla sürdürülebilirlik ekseninde ‘Benim Gözümden Dünya’ olarak belirledik. Böylelikle çocuklarımıza ‘Gelecek için harekete geç, hayalindeki dünyayı resmet” diyoruz. Yine 34 yıldır Türkiye’nin her köşesini dolaşan Pınar Çocuk Tiyatrosu ile 3 milyondan fazla çocuğu tiyatro ile buluşturduk. Spor, önemsediğimiz bir diğer alan… Kurulduğumuz yıldan bu yana basketbola destek oluyoruz. Pınar Karşıyaka Basketbol Takımı’na verdiğimiz destek ile şimdiye kadar altyapıda 25 binden fazla çocuğun yetişmesine katkı sağladık.”

Continue Reading

GIDA & İÇECEK

Eriş Un 40’ıncı yılında perakende pazarına giriyor

Published

on

By

Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden Erişler Gıda, 40’ıncı yılında profesyonel pazardaki deneyimini Eriş Un ile perakende alanına taşıyor. Eriş Un, perakende de 2015 yılında ilk 3 marka arasında olmayı hedefliyor

Dünyanın yaklaşık 50 ülkesine 2013 yılında 240 bin ton un ihracatı yaparak ülke ekonomisi için katma değer oluşturan Erişler Gıda, Eriş Un markası ile perakende pazarına giriyor. Un imalatına 1974 yılında başlayan Erişler Gıda, 40’ıncı yılında çok amaçlı buğday unu ve baklavalık – böreklik buğday ununu nihai tüketiciyle buluşturuyor.

 ErisUn_BaklavalikBoreklikUn

Perakende un pazarının en büyük markalarından biri olmayı hedefleyen Eriş Un, 1 kg, 2 kg, 5 kg, 10 kg ve 25 kg’lık ambalajlar ile tüketicilerin her ihtiyacına uygun ürün alternatifleriyle pazardaki yerini alıyor. Türkiye genelindeki ulusal ve yerel zincirlerde satışa sunulan Eriş Un, yenilikçi ambalajlarıyla da dikkat çekiyor.

Erişler Gıda Perakende Grubu Genel Müdürü Abdullah Eriş, Eriş Un’un perakende açılımıyla ilgili şunları söyledi: “Erişler Gıda olarak un alanında güçlü bir birikimimiz var. Türkiye’nin en zengin buğday karışımına sahip markasıyız. 1974 yılından bu güne kazandığımız bilgi birikimini ve 5 üretim tesisimiz ile profesyonel pazarda yakaladığımız başarıyı şimdi perakende alanına taşımaya hazırlanıyoruz. 2015 yılında  ulusal ölçekte dağıtım yapan ilk 3 marka içinde olmayı hedefliyoruz. İlk olarak iki ürünümüzle perakende alanında olacağız; ancak çok yakında tam buğday unu başta olmak üzere farklı un çeşitlerimizi de piyasaya sunmayı planlıyoruz. ”

Eriş Un’un toptan alanındaki başarılarından da bahseden Abdullah Eriş, 2013 yılında yaklaşık 50 ülkeye 240 bin ton un ihracatı yaptıklarını belirtti. Türkiye’nin un ihracatının yüzde 12’sini Erişler Gıda olarak gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Abdullah Eriş, sözlerine şöyle devam etti; “100 milyon doları aşan ihracat rakamlarımızla ülke ekonomisi için her yıl artan oranda katma değer oluşturan bir grubuz. Türkiye’nin en çok ihracat yapan ilk 100 firması arasındaki yerimizi de her yıl üst basamaklara taşıyoruz. 2023 yılındaki hedefimiz ise; 250 milyon dolarlık ihracat girdisi oluşturmak.”

Erişler Gıda Hakkında:

Erişler Gıda’nın kökleri, 1920 yılında Ordu/Fatsa’da başlanan zahire ticaretine dayanır. II.Dünya Savaşı’ndan hemen sonra 1946 yılında Ali Eriş, babasından edindiği ticaret tecrübesiyle 1950 yılında öncelikle fındık ihracatına başlamıştır. 1974 yılına gelindiğinde ilk un değirmeni yatırımı gerçekleştirilerek un imalatı yapılmıştır. Anadolu’da küçük bir ticarethane olarak yola çıkan Erişler Gıda, bugün dünyanın yaklaşık 50 ülkesine 2013 yılında 240 bin ton un ihracatı yapan, 100 milyon doları aşan ihracat rakamlarıyla ülke ekonomisi için katma değer oluşturan bir gruba dönüştü. Erişler Gıda bünyesindeki şirketlerde 400’ü aşkın çalışan istihdam ediliyor.

Erişler Gıda’nın altında toptan ve perakende grupları bulunmaktadır. Toptan üretimin altında Eriş Un alt markalarıyla birlikte yer almaktadır. Perakende grubunun altında ise Eriş Un ve Özde markaları bulunmaktadır. Özde markası altında piyasaya ilk olarak NUDO kıvırcık erişte sunulmuştur.

Continue Reading

Alkolsüz İçecek

Coca-Cola Türkiye’den önemli açıklama

Published

on

By

Kamuoyu Bilgilendirme

Son günlerde çeşitli platformlarda Coca-Cola’ya yönelik asılsız iddiaların gündeme getirildiğini üzülerek izliyoruz.

Coca-Cola şirketi, 128 yıl önce ABD’de kurulmuş olan, % 100’ü halka açık uluslararası bir şirket konumundadır ve dünya coğrafyasında çok çeşitli ekonomik, siyasi ve dini rejimlerden oluşan birbirinden farklı 206 ülkede faaliyetlerini yürütmektedir. Şirketimizin herhangi bir ülkeyi, hükümeti, herhangi bir ülkenin politikalarını, siyasi ya da dini inancı desteklemesi söz konusu değildir. Bu çerçevede Coca-Cola’nın gelirinin İsrail’e aktarıldığı iddiası da tamamen gerçek dışıdır.

Coca-Cola Filistin’deki 3. en büyük işveren, 5. en büyük yatırımcıdır.

  • · Coca-Cola şirketi 1998 yılından bu yana Filistin’de faaliyet göstermektedir.
  • · Coca-Cola’nın Filistin’de 3 fabrikası, biri Gazze’de olmak üzere 7 satış ve dağıtım merkezi bulunmaktadır.
  • · Coca-Cola, 350 Filistinliye iş olanağı sağlamakta, Coca-Cola faaliyetleriyle ilişkili yan sektörlerden ise 3,500 aile geçimini sağlamaktadır.

Türkiye’de de doğrudan 3 bin dolaylı olarak 30 bin kişiye istihdam sağlayan Coca-Cola olarak, 50 yıldır Türkiye’de ekonomiye güç vermek üzere faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

Coca-Cola’ya yönelik son günlerdeki iddiaların tamamen gerçek dışı olduğu kamuoyuna duyurulur.

Saygılarımızla,

Coca-Cola Türkiye

 

Continue Reading

Yorumlar

  • {{{ review.rating_post_title }}}
    User Avatar
    {{{ review.rating_title }}}

    {{{review.rating_comment | sstr | nl2br}}}

    Show

Trendler