Connect with us

Haberler

Bosch 2.4 milyar avro ciro, 1.5 milyar avro ihracat hedefliyor

Yayın tarihi

-

1 milyar avro’su son 6 yılda olmak üzere bugüne kadar Türkiye’de 2 milyar avro yatırım gerçekleştiren Bosch; bu yıl cirosunu yüzde 16,5, ihracatını ise yüzde 17 artırmayı planlıyor.

Steven Young 1

Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young; 15 Mayıs 2013 günü Grand Hyatt Otel’de düzenlediği yıllık değerlendirme toplantısında, 150 ülkede temsil edilen Bosch Grubu’nun 2012 rakamlarına göre;  306 binden fazla çalışanıyla 52,5 milyar avro ciro elde ettiğini söyledi. Young, “Bu küresel gücün en önemli ülkelerinden biri de Türkiye. Bosch dünyasında 15’inci sıradayız. Avrupa’da büyüme bütçesi yapan iki ülkeden biriyiz” dedi. Bosch Grubu’nun Türkiye’deki satışları ise 852 milyon avro oldu.

 

2012’de 2,1 milyar avro olan cirosunu 2 milyar 400 milyon avro’ya, 1 milyar 250 milyon avro olan ihracatını ise 1 milyar 510 milyon avro’ya yükseltmeyi hedefleyen Bosch Türkiye, istihdamını ise yılsonunda 11 bin 858’e ulaştırmayı planlıyor. Böylelikle; bugüne kadar Türkiye’de gerçekleştirdiği 2 milyar avro yatırımıyla Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında önemli görevler üstlenirken, 5 kıtada 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

 

Türkiye’de 1910 yılından bu yana hizmet veren Bosch, ilk fabrikasını 41 yıl önce kurduğundan bu yana 2 milyar avro tutarında yatırım gerçekleştirdi.  2011 yılında 203, 2012’de 227 milyon avro yatırım yapan Bosch, bu yılı da aynı seviyelerde yatırımla tamamlamayı hedefliyor. Bosch; 2013 yılı sonunda ise son üç yıldaki istihdam rakamını 1821 kişi artırmış olacak. Bu istihdam rakamlarıyla Türkiye, Bosch’un en önemli üretim üslerinden biri konumunda yer alıyor. Bosch Türkiye, Avrupa’da Almanya’dan sonra çalışan sayısı bakımından ilk ve dünya genelinde ise yine Almanya hariç 4. sırada yer alıyor.

 

 

Türkiye’nin 2023 hedeflerini aşmasını istiyoruz

“Bugüne kadar olduğu gibi,  Türkiye’nin geleceğine büyük güven duyuyoruz.  2023 hedeflerine ulaşmasını değil, aşmasını istiyoruz” diye konuşan Young, şirketin çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “Otomotiv, yapı ve genel sanayilerimiz için özel çözümler üretiyoruz, yeni üretim modellerinden teknoloji transferine kadar bir dizi çalışma yürütüyoruz.  Üç Ar-Ge Merkezimizin yanı sıra co-designer konumunda yerel yetkinlik merkezleri kuruyoruz. Müşterilerimize en güncel teknolojileri kazandırıp küresel rekabetçiliklerini güçlendiriyoruz. Türk markalarının küresel boyutta markalar olması sürecinde el ele yürüyoruz. Yerlileştirme çalışmalarımızla ülkenin ithal edeceği ürünleri hem üretip hem de ihraç ediyoruz. Böylece cari açığın azaltılmasına katkıda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

 

Türk mühendis ve iş gücünün Ar-Ge başarısı

Avrupa Patent Ofisi’nin açıklamasına göre Bosch, 838 patent ile Avrupa’nın geçen yıl en çok patent alan şirketi oldu. 2012 yılında global olarak Ar-Ge çalışmaları bütçesi 4.8 milyar avro olan Bosch, 4 bin 800 patent başvurusunda bulundu.

 

Dünyada 5 dizel araçtan birinin enjeksiyonu Bursa’dan

Bosch’un Bursa’daki Dizel ve Benzinli Sistemleri fabrikasında 30’dan fazla araç markası için üretim yapılıyor. Dünyadaki her beş dizel motorlu araçtan birinin enjektörü Bosch’un Bursa’daki fabrikasından sağlanıyor.

 

Türkiye ısıtmada en büyük 5 pazardan biri

Türkiye, Bosch Termoteknoloji için Avrupa’daki en büyük 4-5 pazardan biri. Duvar tipi kombi ve kompenentleriyle ısı pompalarının iç ünitelerini Manisa’da bulunan fabrikasında üreten Bosch için Türkiye, Avrupa’daki önemli pazarlardan biri konumunda bulunuyor. Bosch üretiminin yüzde 70’ini ihraç ediyor. Bosch ve Buderus kombilerinin üretildiği, 845 kişinin çalıştığı tesisler, Bosch Termoteknik’in dünyadaki en büyük kombi fabrikası olma özelliğini taşıyor. Son iki yılda her yıl 500 binin üzerinde kombi üretimi gerçekleştiren fabrikadan 34 ülkeye kombi ihraç ediliyor.

 

Sporda şiddete karşı Bosch teknolojisi

Bosch güvenlik teknolojileri alanında da Türkiye için ilk olacak projelere imza atıyor. Statlarda futbolda şiddetin önüne geçecek uygulama için çalışan Bosch; bu teknoloji sayesinde sporda şiddetin önüne geçilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Aynı teknoloji ile uluslararası karşılaşmalar için Türkiye’ye gelebilecek holiganlar da daha gümrük kapılarında durdurulabilecek.

 

Bosch’un yenilikçi el aletleri yoğun ilgi görüyor

Bosch el aletleri, tüm segmentlerinde sektörünün lider şirketlerinden biri konumunda ve en yenilikçi ve ilk tercih edilen markalar arasında yer alıyor. Satılan ürünlerin yüzde 40’ı yeni ürünlerden oluşan Bosch El Aletleri’nin en yeni örneklerinden biri kullanıcısı olmadan çimleri biçebilen Indego, lityum iyon pille çalışıyor ve ses kirliliğine neden olmuyor.

 

“Türkiye’nin en gözde şirketleri” arasındayız

Bosch’un, üniversite gençliğinin en gözde şirketleri arasında yer aldığını belirten Young, ”İş hayatında fırsat eşitliğine katkıda bulunmak amacıyla İnsan kaynakları uygulamalarında yeni, çığır açacak bir proje başlattık. Yasaların annelere tanıdığı doğum izni ve sınırlı süt iznine ek olarak, çocukları bir yaşına gelene kadar, dileyen tüm kadın çalışanlarımıza part-time çalışabilme hakkı tanıyoruz” dedi. Türkiye’deki çevre faaliyetleri hakkında da bilgi veren Steven Young; son 2 yılda 34.400 MWh enerji verimliliği çalışması karşılığında 600 bin ağaca bedel olan 14.300 tCO2 emisyonu azaltıldığını ve son 2 yılda yapılan enerji verimliliği çalışmalarıyla da 2 milyon avronun üzerinde tasarruf sağlandığını bildirdi.

 

“Sıfır kazaya doğru gidiyoruz, birbiriyle konuşan teknolojiler geliştiriyoruz”

Yıllık değerlendirme toplantısına katılanlar, Bosch’un otomotiv sektörü için geliştirdiği güvenli sürüş teknolojilerini Türkiye’ye özel olarak ve ilk defa getirilen demonstrator ile yakından tanıma fırsatı buldular. Güvenli sürüş demonstrator aracı ve otomotivin geleceği hakkında bilgi veren Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young; “Sürücünün sorumluluğunu yavaş yavaş teknolojiye aktarıyoruz. Bugün trafikte halen sürücü sorumlu durumda ancak otonom sürüş teknolojisi sayesinde yavaş yavaş teknoloji kontrolü ele alacak” dedi.

Young sözlerini şöyle sürdürdü; “Üzerinde çalıştığımız yeni teknoloji: Yoğun trafik destek sistemi (traffic jam support). Saatte 0-50km arasındaki süratte, dur-kalk trafiğinde gaz-fren ve direksiyon kontrolünü üstlenen sistem, Bosch teknolojisiyle artık mümkün. Böylece aracınız yoğun trafikte kendini şerit içinde tutarak giderken, siz stressiz ve güvenli sürüşün konforunu yaşayacaksınız. Ve bu teknoloji 2014 itibarıyla kullanılmaya başlanacak.”

Bosch, basın toplantısında 2015 yılı itibarıyla akıllı telefonlarla otomobil parkının mümkün olacağının müjdesini de verdi.

 

Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Yayın tarihi

-

Yazar:

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Haberler

“KOBİ’ler sürdürülebilir büyüme açısından deprem kıskacında”

Yayın tarihi

-

Yazar:

TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan, istihdamın %71’ini, üretimin %37,3’ünü oluşturan, ekonomik katma değerin %35,5’ini tek başına sırtlanan KOBİ’ler finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda sorunla karşı karşıya! KOBİ’lerin tam bir üretim ve istihdam ambarı olduğunu vurgulayan Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, “Başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor. Ciro, katma değer ve teknolojik dönüşüm odaklı yapısal sorunlar, küresel riskler, deprem felaketinin görünen ve görünmeyen sonuçlarıyla birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki soru işaretlerini artırıyor” dedi.

Dünyada Covid-19 pandemisi ile başlayan, Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği enerji, gıda ve hammadde krizi ile derinleşen, enflasyon ve resesyon endişeleriyle tırmanan olayların gölgesinde kalan KOBİ’ler oldukça zorlu bir virajdan geçiyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun Kasım 2022’de yayımladığı rapora göre, KOBİ’lerin karşılaştığı en büyük zorluklar; %67 hayatta kalma ve büyüme, %48 yeteneklere erişim, %34 şirket kültürünü ve değerlerini koruma, %25 teknolojik dönüşüm talebine karşılık verme ve %24 finansmana erişim olarak sıralanıyor.

Dünya ekonomisinin çarkları KOBİ’lerle dönüyor

Dünya ekonomisinin çarkların KOBİ’ler sayesinde döndüğünü belirten Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, Türkiye’de KOBİ’lerin üretim ve istihdam ambarı olarak istihdamın %71’ini, cironun %44’ünü, üretim değerinin %37,3’ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin %35,5’ini tek başına sırtlandığını söyledi. Dr. Yılmaz Sönmez, konuya ilişkin şu ifadelerde bulundu:

“En güncel TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan KOBİ’ler Türkiye’deki tüm girişimlerin %99,7’sini oluşturuyor. KOBİ’ler toplam ihracatımızın %30,4’ünü, ithalatın ise %14,7’sini gerçekleştirirken büyük şirketlerin ihracatı içerisindeki dolaylı paylarını kattığımızda sağlanan katma değer yine oldukça yüksek. KOBİ’lerin ihracatının %90,8’ini imalat sanayi ürünleri oluştururken, toplam AR-GE harcamalarının %27,1’ini KOBİ’ler üstlenmiş durumda. Bununla birlikte KOBİ’lerin %55,9’u düşük, %31’i orta-düşük teknoloji düzeyinde yer alırken, sadece %12,4’ü orta-yüksek ve %0,7’si yüksek teknoloji kapsamında sınıflandırılıyor. KOBİ’lerimizin ciro, katma değer ve teknolojik dönüşümde yaşadığı yapısal sorunlar küresel risklerle birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki soru işaretlerini artırıyor. Mevcut durumda KOBİ’lerimiz sürdürülebilir büyümenin bayraktarlığını yapabilmesi oldukça zor görünüyor”

Dijital Dönüşüm Şart

Türkiye’deki KOBİ’lerin finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda yapısal sorunla mücadele ettiğine dikkat çeken Dr. Yılmaz Sönmez, “KOBİ’lerimizin %59,8’inin 2021 yılında en az bir kez siber ihlal olayı yaşadığını, %46,1’inin bilgi-iletişim uzmanı istihdam ettiğini, %6,2’sinin yapay zekadan faydalandığını ve imalat sanayindeki KOBİ’lerin sadece %21,6’sının endüstriyel robot kullandığını düşündüğümüzde başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Deprem felaketi yapısal kırgınlıkları artıracak

Deprem felaketinin görünen ve görünmeyen sonuçlarının KOBİ’lerin yapısal kırılganlıklarını daha da artıracağını vurgulayan Dr. Yılmaz Sönmez, “Küresel ticarette %47,3 pay ile en büyük payı olan Avrupa’daki resesyon ile lojistik, tekstil, hazır giyim, tarım ve hayvancılık, mücevher, turizm gibi sektörlerde bölge kaynaklı tedarik zincirlerindeki aksama hatta kopma riskini de göz önünde bulundurduğumuzda KOBİ’ler için korkulu senaryolar kapıyı çalıyor. ‘İşleyen demir’ KOBİ’lerimiz küresel makro-ekonomik peyzaj zorlaştıkça ciddi bir direnç sınavından geçiyor” diye belirtti.

Yapısal sorunlar KOBİ’lerin sürdürülebilirliği için büyük tehdit

Türkiye’deki KOBİ’lerin küresel rekabette söz sahibi olmak ve sürdürülebilir büyüme dinamiklerini yakalamak için yeni yetenekler kazanması gerektiğine değinen Dr. Yılmaz Sönmez, konuyu şu sözlerle açıkladı: “KOBİ’lerin risk algısında tedarik zinciri kesintileri, siber olaylar ve makro-ekonomik gelişmelerden endişeli olduğu görülüyor. Allianz Risk Barometresi’ne göre dünyada 2023 yılı itibariyle orta ölçekli firmalar için en önemli risklerin başında %31 ile siber olaylar yer alıyor. Ardından %28 ile makro-ekonomik gelişmeler, %23 ile enerji krizi geliyor. Ülkemizdeki KOBİ’lerin yapısal sorunlarını düşündüğümüzde tablo bizim için biraz daha karamsar” dedi.

KOBİ’ler için yol haritası

Dr. Yılmaz Sönmez, KOBİ’leri krizlere karşı daha dirençli hale getirerek başarıya taşıyacak faktörleri şöyle sıraladı: “Fiziksel ve dijital varlıkları güvenceye alınması, tedarik alternatiflerini çeşitlendirilmesiyle tedarik süreçlerindeki kesintilerin önüne geçilebilir. Dijital ekonominin aktörleri arasına katılarak dijital uçurumun kapatılması küresel rekabete güç kazandırır. İç ve dış siber tehditlere karşı “asla rehavete kapılmayan ve sürekli doğrulayan” işletmeler yaratılmasıyla siber güvenlik bir tehdit olmaktan çıkar. Bunun için e-ticaretten bulut teknolojilere kadar tüm unsurları kapsayacak dijitalleşme senaryoları hazırlayarak entegre dijitalleşme benimsenmeli. Öte yandan aniden gelebilecek krizlere karşı mücadele edebilmek için daha fazla çeviklik elde etmek gerekiyor. İstihdamın başını çeken KOBİ’lerin istihdamda bir cazibe merkezine dönüşmesinin yolu genç yeteneklerin beklentisine uygun işyerleri inşa etmekten geçiyor. Bunun için de gençlerle empati kurulmalı!”

Haberin Devamı

Haberler

Google ve Endeavor Türkiye İş Birliğiyle AccelerateX Programı Başlıyor…

Yayın tarihi

-

Yazar:

Endeavor Türkiye ve Google iş birliğiyle gerçekleştirilen AccelerateX Programı, girişimlerini büyütmek isteyen girişimcilere yeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Özel olarak tasarlanan içeriğiyle Endeavor ve Google uzman mentor ağına erişim imkanı sunan ücretsiz program, 3 aylık yoğun atölyeler ile girişimcilerin gelişimlerine destek oluyor.

Programa kabul edilen 12 start-up kurucusuna, hem Google hem de Endeavor Türkiye tarafından pek çok imkan sunuluyor. Girişimler, Google tarafından program girişimcilerine özel sağlanan reklam ve bulut hizmetine, pazarlama ve iletişim desteğine ve pek çok eğitime erişim imkanına sahip olacaklar.

Endeavor ise program boyunca girişimcilere, mentorlardan destek alma ve yatırımcılarla tanışma fırsatı sunacak. Girişimciler, program boyunca ve sonrasında Endeavor’ın Girişimci Seçim ve Destek ekibi tarafından yakın takibe alınarak Endeavor Yerel Seçim Panelleri’ne katılım önceliğine sahip olacak ve Endeavor Girişimcileri arasına katılma şansını yakalayacak.

Program boyunca strateji ve iş geliştirme atölyelerinde, konu uzmanları eşliğinde ürün, strateji, satış, pazarlama, İK, kültür ve globalleşme konuları ele alınacak. Girişimciler ayrıca, düzenlenen forumlarda diğer girişimlerle bir araya gelerek benzer aşama girişimlerin yaşadığı zorlukları tartışma ve birlikte iş geliştirme imkanına kavuşacaklar.

Programın sonunda ise girişimcileri yatırımcılarla buluşturacak Demo Day Etkinliği gerçekleştirilecek. Türkiye girişim ekosisteminin önemli temsilcilerinin davet edileceği Demo Day’de girişimciler, kendilerini tanıtma ve yatırım bulma yolunda önemli bir fırsat yakalayacaklar.

Teknoloji üreten ya da kullanan tüm girişimlere açık olan programa, kurulu bir şirketi olan ya da erken aşama ürününü pazara sunmuş, kurucu ortaklar dışında en az bir çalışanı bulunan, ekibinde bir teknoloji lideri olan ve İngilizce dil yeterliliğine sahip olan girişimciler katılabilecek. Detaylara https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=mesut@monetatanitim.com&MailID=23620046&url=https%3a%2f%2frsvp.withgoogle.com%2fevents%2facceleratex%2fhome sitesinden ulaşılabilir.

Programı değerlendiren Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen, “Google gibi bir teknoloji lideriyle birlikte girişimcilere ulaşmaktan mutluyuz. Google deneyimi, mentor ağı, ürün ve eğitimleriyle girişimcilere globalleşme yönünde farklı olanaklar sunabileceğimizi düşünüyoruz. AccelerateX, büyümek isteyen girişimler için kaçırılmayacak bir fırsat” dedi.

Google Türkiye Reklam Pazarlama Müdürü Seçkin Tokgöz, ”Girişimler Türkiye ekonomisinin dijitalleşmesinde büyük öneme sahip. Biz de Google Türkiye olarak girişimcilik ekosistemi desteklemek adına bu alanda pek çok çalışma yürütüyor, kamu ve özel sektör paydaşlarımızla iş birliğinde bulunuyoruz. Girişimcilik alanında başarılı işlere imza atan Endeavor Türkiye ile AccelerateX Programı için bir araya geldiğimiz için mutluyuz. Hepimizi çok heyecanlandıran bu programla girişimlerin ve girişimcilerin ihtiyacı olan donanımları kazanmalarına yardımcı olacağımıza inanıyoruz.”dedi.

Detaylar ve başvuru için https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=mesut@monetatanitim.com&MailID=23620046&url=https%3a%2f%2frsvp.withgoogle.com%2fevents%2facceleratex%2fhome

Endeavor Türkiye Hakkında

Merkezi New York’ta olan, etkin girişimcileri destekleyen ve 33 ülkede faaliyet gösteren Endeavor Derneği, Türkiye’de 2006 yılından bu yana Yönetim Kurulu Üyeleri ve mentörlerinin desteğiyle büyüme aşamasındaki ScaleUp şirketleri tespit ederek büyümelerine ivme kazandırmaktadır. Tüm dünyadan 1700’den fazla girişimci ve 3200’den fazla mentörü ağında bulunduran Endeavor’ın, Türkiye’den seçilen 68 şirketi arasında Yemeksepeti, Insider, Gram Games ve son dönemde exit yapmış olan Peak Games, iyzico ve Foriba gibi başarılı şirketler bulunuyor. Detaylar için www.endeavor.org.tr‘yi ziyaret edebilirsiniz.

Haberin Devamı
Advertisement

Trendler

Copyright © 2011-2019 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com